Portal

Her hafta aynı hikâye. Beşiktaş sahaya çıkıyor, mücadele ediyor, bir şekilde direniyor. Ama sonra bir düdük çalıyor… ya da çalmıyor. Bir pozisyon oluyor… ya da olmuyor. Kamera açısı bulunamıyor, VAR devreye girmiyor, girse bile çağırmıyor.
Ve biz yine soruyoruz:
Bu işin içinde VAR mı var, yoksa sadece vicdansızlık mı?
Bakın, kimse mükemmel hakemlik beklemiyor. Ama en azından eşitlik bekliyoruz. Bir pozisyon bizim aleyhimize çalınıyor, aynısı rakibe çalınmıyor. Bizim oyuncumuz en ufak itirazda sarıyı görüyor, rakip elini kolunu sallaya sallaya itiraz ediyor, bir şey olmuyor.
Ve bu sadece sahadaki hakemle de sınırlı değil artık.
Asıl mesele ekrandaki sessizlikte yatıyor.
VAR odası, adaletin ışığı olması gerekirken, karanlığın sesi haline geldi.
Beşiktaş’ın bu sezon yaşadıkları artık tekil hatalarla açıklanamaz. Bu bir sistem.
Bazı maçlarda nedense o çizgiler bir türlü çekilmiyor.
Bazı açılar kayboluyor.
Bazı fauller sadece “hata” denilerek geçiştiriliyor.
Ama hep aynı takım zarar görüyorsa, bu artık hata değil, düzendir.
Ve ben artık bu düzene isyan ediyorum.
Çünkü bu düzenin içinde futbol yok, vicdan yok.
Sadece susanlar var.
Sadece koltuğunu korumaya çalışanlar var.
Sadece Beşiktaş’a “yine ağlıyorlar” damgası vurmaya çalışanlar var.
Ama biz ağlamıyoruz.
Biz adalet istiyoruz.
Biz sahada ter döken oyuncuların, tribünde yüreği yanan taraftarların emeğinin çalınmasına itiraz ediyoruz.
Çünkü biz biliyoruz ki bu oyun, adaletle güzel.
Ve adaletin olmadığı yerde şampiyonluk değil, utanç vardır.
Bu yazının sonunda bir çağrı yapmak istiyorum:
Beşiktaş yönetimi artık yeni sezonda masaya yumruğunu vurmalı.
Her pozisyonun, her kararın, her sessizliğin üzerine gitmeli.
Çünkü biz her hafta “neden böyle oldu?” diye konuşmaktan, futbol konuşamaz hale geldik.
Yeter artık!
VAR mı gerçekten?
Yoksa sadece bir tiyatro mu oynanıyor?
Vicdan nerede?
Cevabı belli…
Ama kimse konuşmaya cesaret edemiyor.
Ve biz yine soruyoruz:
Bu işin içinde VAR mı var, yoksa sadece vicdansızlık mı?
Bakın, kimse mükemmel hakemlik beklemiyor. Ama en azından eşitlik bekliyoruz. Bir pozisyon bizim aleyhimize çalınıyor, aynısı rakibe çalınmıyor. Bizim oyuncumuz en ufak itirazda sarıyı görüyor, rakip elini kolunu sallaya sallaya itiraz ediyor, bir şey olmuyor.
Ve bu sadece sahadaki hakemle de sınırlı değil artık.
Asıl mesele ekrandaki sessizlikte yatıyor.
VAR odası, adaletin ışığı olması gerekirken, karanlığın sesi haline geldi.
Beşiktaş’ın bu sezon yaşadıkları artık tekil hatalarla açıklanamaz. Bu bir sistem.
Bazı maçlarda nedense o çizgiler bir türlü çekilmiyor.
Bazı açılar kayboluyor.
Bazı fauller sadece “hata” denilerek geçiştiriliyor.
Ama hep aynı takım zarar görüyorsa, bu artık hata değil, düzendir.
Ve ben artık bu düzene isyan ediyorum.
Çünkü bu düzenin içinde futbol yok, vicdan yok.
Sadece susanlar var.
Sadece koltuğunu korumaya çalışanlar var.
Sadece Beşiktaş’a “yine ağlıyorlar” damgası vurmaya çalışanlar var.
Ama biz ağlamıyoruz.
Biz adalet istiyoruz.
Biz sahada ter döken oyuncuların, tribünde yüreği yanan taraftarların emeğinin çalınmasına itiraz ediyoruz.
Çünkü biz biliyoruz ki bu oyun, adaletle güzel.
Ve adaletin olmadığı yerde şampiyonluk değil, utanç vardır.
Bu yazının sonunda bir çağrı yapmak istiyorum:
Beşiktaş yönetimi artık yeni sezonda masaya yumruğunu vurmalı.
Her pozisyonun, her kararın, her sessizliğin üzerine gitmeli.
Çünkü biz her hafta “neden böyle oldu?” diye konuşmaktan, futbol konuşamaz hale geldik.
Yeter artık!
VAR mı gerçekten?
Yoksa sadece bir tiyatro mu oynanıyor?
Vicdan nerede?
Cevabı belli…
Ama kimse konuşmaya cesaret edemiyor.

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, TRT Spor’a yaptığı açıklamalarda, yeni sezon öncesi transfer planlarını ve takım yapılanmasını detaylandırdı. Adalı, santrfor, sol kanat ve orta saha olmak üzere üç kritik bölgeye, doğrudan ilk 11’de forma giyecek oyuncular transfer etmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu transferlerin, takımın sezon boyunca şampiyonluk yarışında kalmasını sağlayacak nitelikte olması planlanıyor. İşte o açıklamalar: "3 iyi transferi kampa yetiştirmeyi planlıyoruz. Öncelikli mevkilerimiz santrfor, sol kanat ve orta saha. Bu 3 bölgeye yapacağımız transferler tartışmasız, net ve direkt ilk 11'e eklenecek isimler olacak."
Kaynak: (Mustafa Korkusuz)
Kaynak: (Mustafa Korkusuz)

Ciro Immobile, kendisiyle yolları ayırma düşüncesiyle masaya oturan, Beşiktaşlı yöneticilere kalmaya kararlı olduğunu bildirdi. İşte o açıklamalar: Immobile: “Benim en etkili olduğum yer ceza sahası. Gol atabilmem için bu bölgeye bol bol orta ve pas gelmesi lazım. Beşiktaş’ta yeterince topla buluşamamam gol sayımı düşürdü. Bana bir sezon daha şans verir ve pozisyon hazırlayacak oyuncusu sorununu çözerseniz başarılı olacağımın garantisini verebilirim.”
Kaynak: (Spor Arena)
Kaynak: (Spor Arena)

Yıldız Sporcular Beşiktaş Tribününde Buluştu
Türk sporunun iki parlayan yıldızı, Ebrar Karakurt ve Alperen Şengün, sezonları tamamlamalarının ardından soluğu Türkiye’de aldı ve Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı’nın Galatasaray’a karşı oynadığı kritik play-off maçında tribündeki yerlerini aldı. Türkiye Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final serisinin ilk maçında Beşiktaş Fibabanka, ezeli rakibi Galatasaray’ı 91-75 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti. Sahadaki mücadele kadar tribünler de dikkat çekiciydi. Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın enerjik yıldızı Ebrar Karakurt ve NBA’in yükselen Türk yıldızı Alperen Şengün, karşılaşmayı ilgiyle takip etti.
Ebrar Karakurt: Avrupa’nın Zirvesinden Tribün Coşkusuna
Sezonu Rusya’nın güçlü ekiplerinden Lokomotiv Kaliningrad ile geçiren Ebrar Karakurt, gösterdiği üstün performansla takımını şampiyonluğa taşıdı. Sezon sonunda kulübe veda eden Karakurt, enerjisiyle sadece sahada değil tribünlerde de etkili. Özellikle Beşiktaş’a olan sempatisiyle tanınan Ebrar, daha önce sosyal medyada yaptığı destek paylaşımları ve futbol derbilerindeki varlığıyla taraftarın da sevgisini kazanmıştı. Galatasaray karşısında parkede mücadele eden Beşiktaş’a coşkulu tezahüratlarla destek veren Karakurt, salonda adeta ikinci altın seti tribünde kazandı.
Alperen Şengün: NBA’de Tarih Yazdı, Beşiktaş’ı Unutmadı
Alperen Şengün, bu sezon NBA’de Houston Rockets formasıyla büyük bir çıkış yakalayarak hem takımının liderlerinden biri oldu hem de NBA All-Star seçilen ikinci Türk basketbolcu olarak adını tarihe yazdırdı. Şengün, profesyonel kariyerine Beşiktaş altyapısında başladı ve kısa sürede A takıma yükselerek adını duyurdu. Eski kulübüne olan vefasını sürdüren Şengün, serinin ilk maçında Beşiktaşlı taraftarlarla birlikte yerini aldı ve maç boyunca takımını heyecanla takip etti. Hem performansı hem de spora bakışıyla gençlere örnek olan Alperen, bu sezon NBA’de maç başına 21.1 sayı, 9.3 ribaund, 5.0 asist ortalamalarıyla dikkat çekti.
Türk sporunun iki parlayan yıldızı, Ebrar Karakurt ve Alperen Şengün, sezonları tamamlamalarının ardından soluğu Türkiye’de aldı ve Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı’nın Galatasaray’a karşı oynadığı kritik play-off maçında tribündeki yerlerini aldı. Türkiye Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final serisinin ilk maçında Beşiktaş Fibabanka, ezeli rakibi Galatasaray’ı 91-75 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti. Sahadaki mücadele kadar tribünler de dikkat çekiciydi. Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın enerjik yıldızı Ebrar Karakurt ve NBA’in yükselen Türk yıldızı Alperen Şengün, karşılaşmayı ilgiyle takip etti.
Ebrar Karakurt: Avrupa’nın Zirvesinden Tribün Coşkusuna
Sezonu Rusya’nın güçlü ekiplerinden Lokomotiv Kaliningrad ile geçiren Ebrar Karakurt, gösterdiği üstün performansla takımını şampiyonluğa taşıdı. Sezon sonunda kulübe veda eden Karakurt, enerjisiyle sadece sahada değil tribünlerde de etkili. Özellikle Beşiktaş’a olan sempatisiyle tanınan Ebrar, daha önce sosyal medyada yaptığı destek paylaşımları ve futbol derbilerindeki varlığıyla taraftarın da sevgisini kazanmıştı. Galatasaray karşısında parkede mücadele eden Beşiktaş’a coşkulu tezahüratlarla destek veren Karakurt, salonda adeta ikinci altın seti tribünde kazandı.
Alperen Şengün: NBA’de Tarih Yazdı, Beşiktaş’ı Unutmadı
Alperen Şengün, bu sezon NBA’de Houston Rockets formasıyla büyük bir çıkış yakalayarak hem takımının liderlerinden biri oldu hem de NBA All-Star seçilen ikinci Türk basketbolcu olarak adını tarihe yazdırdı. Şengün, profesyonel kariyerine Beşiktaş altyapısında başladı ve kısa sürede A takıma yükselerek adını duyurdu. Eski kulübüne olan vefasını sürdüren Şengün, serinin ilk maçında Beşiktaşlı taraftarlarla birlikte yerini aldı ve maç boyunca takımını heyecanla takip etti. Hem performansı hem de spora bakışıyla gençlere örnek olan Alperen, bu sezon NBA’de maç başına 21.1 sayı, 9.3 ribaund, 5.0 asist ortalamalarıyla dikkat çekti.

Beşiktaş, Yatırımlar İçin Olağanüstü Genel Kurula Gidiyor
Beşiktaş Kulübü, taşınmaz projeleri, yeni yatırımlar ve kira sözleşmeleri gibi önemli konularda yönetim kuruluna yetki verilmesi amacıyla olağanüstü genel kurul kararı aldı. Toplantı, 15 Haziran 2025 Cumartesi günü saat 10.30’da ICC İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, ikinci ve son toplantı 22 Haziran Pazar günü aynı saatte ve yerde çoğunluk aranmaksızın yapılacak.
Gündemde Neler Var?
Genel kurulun gündeminde, kulübe ait taşınmazlarla ilgili projeler, BJK Plaza’nın kiralanması, Borsa İstanbul’da halka açıklık oranı konusundaki düzenlemeler, yeni gayrimenkul yatırımları ve mevcut kira sözleşmelerinin uzatılması gibi maddeler yer alıyor. Bu başlıklarda yönetim kuruluna yetki verilmesi, genel kurul üyelerinin oyuna sunulacak.
Finansal Gelecek İçin Stratejik Adım
Beşiktaş Kulübü, 2024-2025 sezonu için 8 milyar 578 milyon lira gelir, 10 milyar 516 milyon lira gider öngörerek 1 milyar 937 milyon lira zarar beklediğini açıkladı. Bu bağlamda, taşınmaz projeleri ve yeni yatırımlar, kulübün finansal sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
Geçmişteki Benzer Adımlar
Beşiktaş, daha önce de benzer şekilde taşınmaz projeleri ve yatırımlar için genel kurullarda yönetim kuruluna yetki almıştı. Bu tür adımlar, kulübün uzun vadeli finansal planlaması ve sürdürülebilirliği açısından kritik rol oynamaktadır.
Beşiktaş Kulübü, taşınmaz projeleri, yeni yatırımlar ve kira sözleşmeleri gibi önemli konularda yönetim kuruluna yetki verilmesi amacıyla olağanüstü genel kurul kararı aldı. Toplantı, 15 Haziran 2025 Cumartesi günü saat 10.30’da ICC İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, ikinci ve son toplantı 22 Haziran Pazar günü aynı saatte ve yerde çoğunluk aranmaksızın yapılacak.
Gündemde Neler Var?
Genel kurulun gündeminde, kulübe ait taşınmazlarla ilgili projeler, BJK Plaza’nın kiralanması, Borsa İstanbul’da halka açıklık oranı konusundaki düzenlemeler, yeni gayrimenkul yatırımları ve mevcut kira sözleşmelerinin uzatılması gibi maddeler yer alıyor. Bu başlıklarda yönetim kuruluna yetki verilmesi, genel kurul üyelerinin oyuna sunulacak.
Finansal Gelecek İçin Stratejik Adım
Beşiktaş Kulübü, 2024-2025 sezonu için 8 milyar 578 milyon lira gelir, 10 milyar 516 milyon lira gider öngörerek 1 milyar 937 milyon lira zarar beklediğini açıkladı. Bu bağlamda, taşınmaz projeleri ve yeni yatırımlar, kulübün finansal sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
Geçmişteki Benzer Adımlar
Beşiktaş, daha önce de benzer şekilde taşınmaz projeleri ve yatırımlar için genel kurullarda yönetim kuruluna yetki almıştı. Bu tür adımlar, kulübün uzun vadeli finansal planlaması ve sürdürülebilirliği açısından kritik rol oynamaktadır.

Rangers’ta Geleceği Belirsiz: Rıdvan Yılmaz İçin Ayrılık Kapıda mı?
Milli sol bek Rıdvan Yılmaz’ın İskoç ekibi Rangers’taki geleceği belirsizliğini korurken, ülke basınından dikkat çeken bir açıklama geldi. İskoçya’nın saygın gazetelerinden The Herald yazarı Blair Meikle, Egemen Çidar’a yaptığı özel değerlendirmede, genç futbolcunun takımdan ayrılmasının artık sürpriz olmayacağını belirtti.
Avrupa’da Kritik Maçlarda Görev Aldı
Rıdvan Yılmaz, bu sezon Rangers formasıyla UEFA Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe’ye karşı oynanan son 16 turunun iki ayağında da sahadaydı. Performansıyla takımının çeyrek finale yükselmesinde önemli rol oynayan milli oyuncu, buna rağmen sezon genelinde ilk 11’de istikrarlı bir yer edinemedi. 2027 yılına kadar sözleşmesi bulunan Rıdvan, bu sezon toplam 29 resmi maçta görev aldı. Gol katkısı bulunmayan genç sol bek, 2 asistle sezonu tamamladı.
“Jefte İlk Tercih Haline Geldi”
Blair Meikle’in açıklamalarına göre sezon başında transfer edilen genç Brezilyalı Jefte’nin Rıdvan’a alternatif olması beklenirken, Rıdvan’ın süre bulmakta zorlanması bu dengeyi tersine çevirdi. Meikle, şu ifadeleri kullandı: “Rıdvan, kadroda düzenli yer alacak kadar istikrarlı bir form yakalayamadı. Jefte, sol bekte ilk tercih oldu. Bu yaz Rıdvan’ın ayrılığı sürpriz olmaz. Türkiye’ye dönüş söylentilerinin gerçeğe dönüşme zamanı gelmiş olabilir."
Beşiktaş Gündeme Gelebilir mi?
Rıdvan Yılmaz, altyapısından yetiştiği Beşiktaş’tan 2022 yazında Rangers’a transfer olmuştu. Siyah-beyazlı formayla sergilediği çıkış sayesinde A Milli Takım’a kadar yükselen Rıdvan, potansiyel dönüş senaryolarında Beşiktaş’ın yeniden devreye girip girmeyeceği merak ediliyor. Beşiktaş, daha önce yurt dışından dönen eski oyuncularına şans verme geleneğiyle dikkat çekmişti. Benzer bir örnek, 2021’de kadroya katılan Caner Erkin ile yaşanmıştı.
Transferde Gözler Yaz Aylarında
Henüz resmî bir teklif olmasa da hem Türkiye’den hem Avrupa’dan birçok kulüp Rıdvan’ın durumunu yakından takip ediyor. Rangers cephesi ise futbolcunun geleceğiyle ilgili kararını sezonun tamamlanmasının ardından verecek.
Milli sol bek Rıdvan Yılmaz’ın İskoç ekibi Rangers’taki geleceği belirsizliğini korurken, ülke basınından dikkat çeken bir açıklama geldi. İskoçya’nın saygın gazetelerinden The Herald yazarı Blair Meikle, Egemen Çidar’a yaptığı özel değerlendirmede, genç futbolcunun takımdan ayrılmasının artık sürpriz olmayacağını belirtti.
Avrupa’da Kritik Maçlarda Görev Aldı
Rıdvan Yılmaz, bu sezon Rangers formasıyla UEFA Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe’ye karşı oynanan son 16 turunun iki ayağında da sahadaydı. Performansıyla takımının çeyrek finale yükselmesinde önemli rol oynayan milli oyuncu, buna rağmen sezon genelinde ilk 11’de istikrarlı bir yer edinemedi. 2027 yılına kadar sözleşmesi bulunan Rıdvan, bu sezon toplam 29 resmi maçta görev aldı. Gol katkısı bulunmayan genç sol bek, 2 asistle sezonu tamamladı.
“Jefte İlk Tercih Haline Geldi”
Blair Meikle’in açıklamalarına göre sezon başında transfer edilen genç Brezilyalı Jefte’nin Rıdvan’a alternatif olması beklenirken, Rıdvan’ın süre bulmakta zorlanması bu dengeyi tersine çevirdi. Meikle, şu ifadeleri kullandı: “Rıdvan, kadroda düzenli yer alacak kadar istikrarlı bir form yakalayamadı. Jefte, sol bekte ilk tercih oldu. Bu yaz Rıdvan’ın ayrılığı sürpriz olmaz. Türkiye’ye dönüş söylentilerinin gerçeğe dönüşme zamanı gelmiş olabilir."
Beşiktaş Gündeme Gelebilir mi?
Rıdvan Yılmaz, altyapısından yetiştiği Beşiktaş’tan 2022 yazında Rangers’a transfer olmuştu. Siyah-beyazlı formayla sergilediği çıkış sayesinde A Milli Takım’a kadar yükselen Rıdvan, potansiyel dönüş senaryolarında Beşiktaş’ın yeniden devreye girip girmeyeceği merak ediliyor. Beşiktaş, daha önce yurt dışından dönen eski oyuncularına şans verme geleneğiyle dikkat çekmişti. Benzer bir örnek, 2021’de kadroya katılan Caner Erkin ile yaşanmıştı.
Transferde Gözler Yaz Aylarında
Henüz resmî bir teklif olmasa da hem Türkiye’den hem Avrupa’dan birçok kulüp Rıdvan’ın durumunu yakından takip ediyor. Rangers cephesi ise futbolcunun geleceğiyle ilgili kararını sezonun tamamlanmasının ardından verecek.

Beşiktaş Fibabanka’dan Play-Off Serisinde Kritik Galibiyet
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final serisi ilk maçında Beşiktaş Fibabanka, sahasında Galatasaray’ı 91-75 mağlup ederek seride önemli bir avantaj elde etti. Maçın ardından açıklamalarda bulunan Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi ve basketbol şube sorumlusu Özkan Arseven, takımın hedefleri ve performansıyla ilgili önemli mesajlar verdi.
Özkan Arseven: “3 Bin Kişi Yerine 16 Bin Kişi İzlesin İstedik”
Karşılaşmanın ardından açıklamalarda bulunan Özkan Arseven, taraftar desteğinin önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Burada oynamak istedik. Çünkü 3 bin kişinin yerine 16 bin kişinin bu seyri, güzel mücadeleyi izlemesi bizim için önemliydi. Galip geldiğimiz için mutluyuz. Ama daha çeyrek finaldeyiz. Galatasaray’la pazar günü maçımız var. Orada da aynı başarıyı sağlayarak 2-0 ile seriyi geçeceğimizi düşünüyorum.”
“Beşiktaş Camiası Bu Sene Basketbolda Başarılı”
Beşiktaş camiasının bu sezon basketbolda ortaya koyduğu başarıya da dikkat çeken Arseven, hedeflerinin net olduğunu belirtti: “Beşiktaş camiası bu sene basketbolda başarılı. İnşallah şampiyon olarak bu sezonu bitirmeyi hedefliyoruz.”
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final serisi ilk maçında Beşiktaş Fibabanka, sahasında Galatasaray’ı 91-75 mağlup ederek seride önemli bir avantaj elde etti. Maçın ardından açıklamalarda bulunan Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi ve basketbol şube sorumlusu Özkan Arseven, takımın hedefleri ve performansıyla ilgili önemli mesajlar verdi.
Özkan Arseven: “3 Bin Kişi Yerine 16 Bin Kişi İzlesin İstedik”
Karşılaşmanın ardından açıklamalarda bulunan Özkan Arseven, taraftar desteğinin önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Burada oynamak istedik. Çünkü 3 bin kişinin yerine 16 bin kişinin bu seyri, güzel mücadeleyi izlemesi bizim için önemliydi. Galip geldiğimiz için mutluyuz. Ama daha çeyrek finaldeyiz. Galatasaray’la pazar günü maçımız var. Orada da aynı başarıyı sağlayarak 2-0 ile seriyi geçeceğimizi düşünüyorum.”
“Beşiktaş Camiası Bu Sene Basketbolda Başarılı”
Beşiktaş camiasının bu sezon basketbolda ortaya koyduğu başarıya da dikkat çeken Arseven, hedeflerinin net olduğunu belirtti: “Beşiktaş camiası bu sene basketbolda başarılı. İnşallah şampiyon olarak bu sezonu bitirmeyi hedefliyoruz.”

TFF'den Resmi Duyuru: Gökhan Gönül'ün Yerine Egemen Korkmaz
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Ümit Milli Takım Teknik Direktörlüğü görevine tecrübeli futbol adamı Egemen Korkmaz’ın getirildiğini duyurdu. Gökhan Gönül’ün görevinden ayrılmasının ardından yapılan bu atama, genç millilerin geleceği açısından yeni bir sayfa açıyor.
Antrenörlükte Hızlı Yükseliş
UEFA Pro Lisans sahibi olan Egemen Korkmaz, teknik direktörlük kariyerine 2020 yılında Denizlispor’da yardımcı antrenör olarak başladı. Ardından BB Erzurumspor ve Trabzonspor’da yardımcı antrenörlük görevleri üstlendi. En dikkat çekici başarısı ise, Trabzonspor’un 2021-22 sezonunda 38 yıl aradan sonra elde ettiği Süper Lig şampiyonluğu döneminde teknik heyette yer alması oldu. Ayrıca 2020-21 sezonunda da Süper Kupa sevinci yaşadı.
Sahada Kazandıklarıyla Bilgi ve Tecrübe Bütünü
Futbolculuk kariyerinde sert ve lider karakteriyle tanınan Korkmaz, Balıkesirspor altyapısında başladığı yolculuğunda Kartalspor, Bursaspor, Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, FC Wil 1900, Başakşehir ve BB Erzurumspor gibi birçok takımda forma giydi. Kariyerinde Fenerbahçe ile Süper Lig (2010-11), Türkiye Kupası (2012-13) ve Süper Kupa (2009), Trabzonspor ile Türkiye Kupası (2009-10) ve Süper Kupa (2010), Bursaspor ile ise TFF 1. Lig şampiyonluğu yaşadı. Avrupa kupalarında da 30 maçlık deneyimi bulunan Egemen Korkmaz, sahada kazandığı başarıları artık kenar çizgide genç futbolculara aktaracak.
Türk Futboluna Yeni Nefes
TFF’nin bu ataması, saha içi liderlik özellikleriyle bilinen bir ismi genç yeteneklerle buluşturma hamlesi olarak yorumlanıyor. Ümit Milli Takım, A Milli Takım’a geçiş sürecinde köprü görevini üstlenirken, Egemen Korkmaz gibi deneyimli bir ismin burada görev alması dikkat çekici bir tercih olarak öne çıkıyor. TFF açıklamasında, “Egemen Korkmaz’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Ümit Milli Takım Teknik Direktörlüğü görevine tecrübeli futbol adamı Egemen Korkmaz’ın getirildiğini duyurdu. Gökhan Gönül’ün görevinden ayrılmasının ardından yapılan bu atama, genç millilerin geleceği açısından yeni bir sayfa açıyor.
Antrenörlükte Hızlı Yükseliş
UEFA Pro Lisans sahibi olan Egemen Korkmaz, teknik direktörlük kariyerine 2020 yılında Denizlispor’da yardımcı antrenör olarak başladı. Ardından BB Erzurumspor ve Trabzonspor’da yardımcı antrenörlük görevleri üstlendi. En dikkat çekici başarısı ise, Trabzonspor’un 2021-22 sezonunda 38 yıl aradan sonra elde ettiği Süper Lig şampiyonluğu döneminde teknik heyette yer alması oldu. Ayrıca 2020-21 sezonunda da Süper Kupa sevinci yaşadı.
Sahada Kazandıklarıyla Bilgi ve Tecrübe Bütünü
Futbolculuk kariyerinde sert ve lider karakteriyle tanınan Korkmaz, Balıkesirspor altyapısında başladığı yolculuğunda Kartalspor, Bursaspor, Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, FC Wil 1900, Başakşehir ve BB Erzurumspor gibi birçok takımda forma giydi. Kariyerinde Fenerbahçe ile Süper Lig (2010-11), Türkiye Kupası (2012-13) ve Süper Kupa (2009), Trabzonspor ile Türkiye Kupası (2009-10) ve Süper Kupa (2010), Bursaspor ile ise TFF 1. Lig şampiyonluğu yaşadı. Avrupa kupalarında da 30 maçlık deneyimi bulunan Egemen Korkmaz, sahada kazandığı başarıları artık kenar çizgide genç futbolculara aktaracak.
Türk Futboluna Yeni Nefes
TFF’nin bu ataması, saha içi liderlik özellikleriyle bilinen bir ismi genç yeteneklerle buluşturma hamlesi olarak yorumlanıyor. Ümit Milli Takım, A Milli Takım’a geçiş sürecinde köprü görevini üstlenirken, Egemen Korkmaz gibi deneyimli bir ismin burada görev alması dikkat çekici bir tercih olarak öne çıkıyor. TFF açıklamasında, “Egemen Korkmaz’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.” ifadelerini kullandı.

2006 doğumlu, sol kanatta oynuyor ama sadece çizgiye inip orta açan bir oyuncu değil. Ayağında top varken sanki her an bir şey olacakmış hissi veriyor. Hem teknik, hem zeki. Sol ayağıyla oyunu şekillendirebiliyor.
Özellikle 2025 Elit A Gelişim Ligi'nde Adana Demirspor U19’a karşı yaptığı hat-trick ve asistlik performans, onun yalnızca yetenekli değil, aynı zamanda maçın kaderini değiştirebilecek bir oyuncu olduğunu gösterdi. Genç yaşına rağmen, sahadaki özgüveni ve karar alma becerisi sanki yıllardır bu formayı giyiyormuş gibi.
Yusuf Can’ın en dikkat çeken özelliği ise “oyun görüşü.” Boş alanı sezme, pas arası yapma, gerektiğinde çizgide kalıp oyunu genişletme... Bu yönleri, onu sadece bir "hızlı kanat" değil, aynı zamanda taktiksel disiplini olan bir oyuncu yapıyor. Eksik yönü olarak ise fiziksel gelişim henüz tam oturmamış diyebiliriz; ama bu yaşta bu tarz şeyler doğal, zamanla çözülecek.
A takıma çıkarsa hiç şaşırmam. Bu çocukta cidden ışık var. Beşiktaş altyapısından böyle oyuncular çıktıkça umutlanmamak elde değil.
? Bu çocuğu kenara yazın, ismini daha çok duyacağız: Yusuf Can Calayır.
Özellikle 2025 Elit A Gelişim Ligi'nde Adana Demirspor U19’a karşı yaptığı hat-trick ve asistlik performans, onun yalnızca yetenekli değil, aynı zamanda maçın kaderini değiştirebilecek bir oyuncu olduğunu gösterdi. Genç yaşına rağmen, sahadaki özgüveni ve karar alma becerisi sanki yıllardır bu formayı giyiyormuş gibi.
Yusuf Can’ın en dikkat çeken özelliği ise “oyun görüşü.” Boş alanı sezme, pas arası yapma, gerektiğinde çizgide kalıp oyunu genişletme... Bu yönleri, onu sadece bir "hızlı kanat" değil, aynı zamanda taktiksel disiplini olan bir oyuncu yapıyor. Eksik yönü olarak ise fiziksel gelişim henüz tam oturmamış diyebiliriz; ama bu yaşta bu tarz şeyler doğal, zamanla çözülecek.
A takıma çıkarsa hiç şaşırmam. Bu çocukta cidden ışık var. Beşiktaş altyapısından böyle oyuncular çıktıkça umutlanmamak elde değil.
? Bu çocuğu kenara yazın, ismini daha çok duyacağız: Yusuf Can Calayır.

Bazen insan bir sayfa açmaz... Bir kitabı değiştirir.
Beşiktaş da artık bir sayfa değil, yepyeni bir kitap yazmak zorunda.
Çünkü bu camia, her sezon bir umutla başlayıp, hayal kırıklığıyla bitirmeyi hak etmiyor.
Ve gelecek sezon… ya ayağa kalkacağız, ya da alışacağız sıradanlığa.
Peki Beşiktaş ne yapmalı?
Önce şunu anlamalıyız: başarı, tesadüf değildir.
Başarı, plan işidir. Emek işidir. Cesaret işidir.
Bu kulüp artık günü kurtarmak için değil, yarını inşa etmek için hareket etmeli.
Transferler öylesine değil, belli bir sistemin parçası olarak yapılmalı.
"Şöhretli" değil, karakterli oyuncular getirilmeli bu takıma.
Forma giymek isteyen değil, formayı hakkıyla taşıyacak isimler tercih edilmeli.
Teknik direktör konusuysa...
Her sezon 2-3 kez hoca değiştirerek bir yere varamayız.
Bir oyun kültürü oluşturulmalı. 3 maç kazanıp “şampiyonuz” diye uçmamalı,
3 maç kaybedince de “her şeyi yıkalım” dememeliyiz.
Beşiktaş’ın yeni sezonda başarılı olması için, ilk olarak kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor.
Ne ektik, ne biçtik? Hangi hataları hep tekrarladık?
İşte bu soruların cevabı alınmadan, ne oyuncu transferi işe yarar,
ne kamp, ne taktik, ne de motivasyon konuşmaları…
Ve taraftar…
Bu takımın itici gücü her zaman biz olduk.
Ama biz bile artık tribünde “Acaba bugün yine mi hayal kırıklığı?” diye oturuyorsak,
orada bir sorun değil, bir yara var demektir.
Beşiktaş, gelecek sezon ya özüne döner,
ya da bu dağınıklıkla bir sezonu daha çöpe atar.
Ben hâlâ inanmak istiyorum.
Ama artık bu inanç, sahadaki mücadeleyle beslenmeli.
Yoksa yine son düdük çaldığında,
geriye sadece "yine olmadı" diyen yorgun yürekler kalacak.
Ve ben bu yorgunluğu bir daha yaşamak istemiyorum.
Beşiktaş da artık bir sayfa değil, yepyeni bir kitap yazmak zorunda.
Çünkü bu camia, her sezon bir umutla başlayıp, hayal kırıklığıyla bitirmeyi hak etmiyor.
Ve gelecek sezon… ya ayağa kalkacağız, ya da alışacağız sıradanlığa.
Peki Beşiktaş ne yapmalı?
Önce şunu anlamalıyız: başarı, tesadüf değildir.
Başarı, plan işidir. Emek işidir. Cesaret işidir.
Bu kulüp artık günü kurtarmak için değil, yarını inşa etmek için hareket etmeli.
Transferler öylesine değil, belli bir sistemin parçası olarak yapılmalı.
"Şöhretli" değil, karakterli oyuncular getirilmeli bu takıma.
Forma giymek isteyen değil, formayı hakkıyla taşıyacak isimler tercih edilmeli.
Teknik direktör konusuysa...
Her sezon 2-3 kez hoca değiştirerek bir yere varamayız.
Bir oyun kültürü oluşturulmalı. 3 maç kazanıp “şampiyonuz” diye uçmamalı,
3 maç kaybedince de “her şeyi yıkalım” dememeliyiz.
Beşiktaş’ın yeni sezonda başarılı olması için, ilk olarak kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor.
Ne ektik, ne biçtik? Hangi hataları hep tekrarladık?
İşte bu soruların cevabı alınmadan, ne oyuncu transferi işe yarar,
ne kamp, ne taktik, ne de motivasyon konuşmaları…
Ve taraftar…
Bu takımın itici gücü her zaman biz olduk.
Ama biz bile artık tribünde “Acaba bugün yine mi hayal kırıklığı?” diye oturuyorsak,
orada bir sorun değil, bir yara var demektir.
Beşiktaş, gelecek sezon ya özüne döner,
ya da bu dağınıklıkla bir sezonu daha çöpe atar.
Ben hâlâ inanmak istiyorum.
Ama artık bu inanç, sahadaki mücadeleyle beslenmeli.
Yoksa yine son düdük çaldığında,
geriye sadece "yine olmadı" diyen yorgun yürekler kalacak.
Ve ben bu yorgunluğu bir daha yaşamak istemiyorum.