Portal

⚽️ 2. gol planlı geldi:
Masuaku doğrudan Paulista’yı hedef aldı. Gedson ofsayttaymış gibi görünse de bu hareketiyle kendine alan yarattı. Paulista'nın kafa pasıyla topu aldı ve klas bir şekilde golle buluşturdu.
? Hakem detayı:
İlk yarıda Beşiktaş aleyhine, normalde çalınmayacak pozisyonlarda 3-4 kez düdük çaldı.
? Pozisyon değişikliği işe yaradı:
Mustafa ilk golünü attıktan sonra sağ kanada geçti, Rafa ise forvete. Mustafa ikinci golünü de sağ kanatta buldu.
? Gedson fark yarattı:
Orta sahada topla dikine gidebilen tek isimdi. Gol attı, penaltı aldırdı, sahadaki en etkili isimdi. Bu profile benzer 1-2 transfer şart.
? Muçi detayları gösterdi:
Güzel ara pasları denedi ama sonuç gelmedi. 1-2 tanesi gol olsa maçın gizli kahramanı olabilirdi.
? Zayıf rakip, beklendik skor:
Küme düşmesi kesinleşen Bodrumspor’a karşı 4 gol bulmak sürpriz değil ama oyunun temposu ve iştah tatmin ediciydi.
? Günün artıları: Mustafa'nın 2 golle moral bulması da maçın pozitif notlarından.
Masuaku doğrudan Paulista’yı hedef aldı. Gedson ofsayttaymış gibi görünse de bu hareketiyle kendine alan yarattı. Paulista'nın kafa pasıyla topu aldı ve klas bir şekilde golle buluşturdu.
? Hakem detayı:
İlk yarıda Beşiktaş aleyhine, normalde çalınmayacak pozisyonlarda 3-4 kez düdük çaldı.
? Pozisyon değişikliği işe yaradı:
Mustafa ilk golünü attıktan sonra sağ kanada geçti, Rafa ise forvete. Mustafa ikinci golünü de sağ kanatta buldu.
? Gedson fark yarattı:
Orta sahada topla dikine gidebilen tek isimdi. Gol attı, penaltı aldırdı, sahadaki en etkili isimdi. Bu profile benzer 1-2 transfer şart.
? Muçi detayları gösterdi:
Güzel ara pasları denedi ama sonuç gelmedi. 1-2 tanesi gol olsa maçın gizli kahramanı olabilirdi.
? Zayıf rakip, beklendik skor:
Küme düşmesi kesinleşen Bodrumspor’a karşı 4 gol bulmak sürpriz değil ama oyunun temposu ve iştah tatmin ediciydi.
? Günün artıları: Mustafa'nın 2 golle moral bulması da maçın pozitif notlarından.

Türkiye Ümit Milli Futbol Takımı, Haziran ayında Karadağ ve Arnavutluk ile oynayacağı hazırlık maçlarının kadrosunu açıkladı. Teknik Direktör Egemen Korkmaz yönetimindeki milliler, 2027 UEFA Avrupa U21 Şampiyonası elemelerine hazırlık niteliği taşıyan bu iki karşılaşma ile form durumlarını gözden geçirecek.
Beşiktaş’tan Semih Kılıçsoy ve Serkan Emrecan Terzi Kadroda
Beşiktaş’tan Semih Kılıçsoy ve Serkan Emrecan Terzi, Fatih Karagümrük’te kiralık olarak forma giyen kaleci Emre Bilgin ile birlikte Ümit Milli Takım’ın kadrosuna davet edildi. Bu üç oyuncunun performansı, özellikle A Milli Takım’a geçiş süreci açısından büyük önem taşıyor.
TFF’den Resmi Açıklama: Toplanma Tarihi ve Maç Bilgileri
Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi açıklamasına göre, Ümit Millî Takım aday kadrosuna çağrılan oyuncular 2 Haziran Pazartesi günü saat 14.00’te İstanbul Kavacık’ta yer alan Limak Eurasia Luxury Hotel’de toplanacak.
Hazırlık maçlarının programı ise şu şekilde:
◼️05 Haziran 2025 Perşembe – 20.00
Türkiye ?? – Karadağ ??
Stat: Atatürk Olimpiyat Stadyumu
◼️08 Haziran 2025 Pazar – 20.00
Türkiye ?? – Arnavutluk ??
Stat: Atatürk Olimpiyat Stadyumu
Her iki karşılaşma da A Spor ekranlarından canlı yayınlanacak.
2027 UEFA Avrupa U21 Şampiyonası Elemeleri Eylül’de Başlıyor
Ay-yıldızlılar, 2027 UEFA Avrupa 21 Yaş Altı Şampiyonası Elemeleri’nde H Grubu’nda mücadele edecek. Rakipleri arasında Hırvatistan, Ukrayna, Macaristan ve Litvanya yer alıyor. Türkiye’nin gruptaki ilk sınavı 9 Eylül 2025 Salı günü evinde Hırvatistan’a karşı olacak.
Ümit Milli Takım Aday Kadrosu
Kaleciler:
Emre Bilgin (Solwie Energy Fatih Karagümrük)
Deniz Ertaş (Tümosan Konyaspor)
Jankat Yılmaz (Galatasaray A.Ş.)
Defans:
Ayberk Karapo (Çaykur Rizespor A.Ş.)
Furkan Demir (TSV Hartberg)
Berkay Yılmaz (1.FC Nürnberg)
Ali Şahin Yılmaz (Trabzonspor A.Ş.)
Yiğit Efe Demir (Solwie Energy Fatih Karagümrük)
Serkan Emrecan Terzi (Beşiktaş A.Ş.)
Hamza Güreler (RAMS Başakşehir FK)
Efe Sarıkaya (Grenoble Foot 38)
Orta Saha:
Yunus Emre Konak (Brentford FC)
Eyüp Aydın (Galatasaray A.Ş.)
İzzet Çelik (Adana Demirspor A.Ş.)
Livan Burcu (1.FC Magdeburg)
Başar Önal (NEC Nijmegen)
Sami Satılmış (Altınordu)
Ege Bilsel (Sipay Bodrum FK)
Baran Ali Gezek (Bellona Kayserispor)
Burak İnce (WKS Slask Wroclaw)
Emre Demir (Sakaryaspor)
Forvet:
Semih Kılıçsoy (Beşiktaş A.Ş.)
Engin Poyraz Efe Yıldırım (Central Hospital Ümraniyespor)
Melih Bostan (Tümosan Konyaspor)
Teknik Direktör: Egemen Korkmaz
Beşiktaş’tan Semih Kılıçsoy ve Serkan Emrecan Terzi Kadroda
Beşiktaş’tan Semih Kılıçsoy ve Serkan Emrecan Terzi, Fatih Karagümrük’te kiralık olarak forma giyen kaleci Emre Bilgin ile birlikte Ümit Milli Takım’ın kadrosuna davet edildi. Bu üç oyuncunun performansı, özellikle A Milli Takım’a geçiş süreci açısından büyük önem taşıyor.
TFF’den Resmi Açıklama: Toplanma Tarihi ve Maç Bilgileri
Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi açıklamasına göre, Ümit Millî Takım aday kadrosuna çağrılan oyuncular 2 Haziran Pazartesi günü saat 14.00’te İstanbul Kavacık’ta yer alan Limak Eurasia Luxury Hotel’de toplanacak.
Hazırlık maçlarının programı ise şu şekilde:
◼️05 Haziran 2025 Perşembe – 20.00
Türkiye ?? – Karadağ ??
Stat: Atatürk Olimpiyat Stadyumu
◼️08 Haziran 2025 Pazar – 20.00
Türkiye ?? – Arnavutluk ??
Stat: Atatürk Olimpiyat Stadyumu
Her iki karşılaşma da A Spor ekranlarından canlı yayınlanacak.
2027 UEFA Avrupa U21 Şampiyonası Elemeleri Eylül’de Başlıyor
Ay-yıldızlılar, 2027 UEFA Avrupa 21 Yaş Altı Şampiyonası Elemeleri’nde H Grubu’nda mücadele edecek. Rakipleri arasında Hırvatistan, Ukrayna, Macaristan ve Litvanya yer alıyor. Türkiye’nin gruptaki ilk sınavı 9 Eylül 2025 Salı günü evinde Hırvatistan’a karşı olacak.
Ümit Milli Takım Aday Kadrosu
Kaleciler:
Emre Bilgin (Solwie Energy Fatih Karagümrük)
Deniz Ertaş (Tümosan Konyaspor)
Jankat Yılmaz (Galatasaray A.Ş.)
Defans:
Ayberk Karapo (Çaykur Rizespor A.Ş.)
Furkan Demir (TSV Hartberg)
Berkay Yılmaz (1.FC Nürnberg)
Ali Şahin Yılmaz (Trabzonspor A.Ş.)
Yiğit Efe Demir (Solwie Energy Fatih Karagümrük)
Serkan Emrecan Terzi (Beşiktaş A.Ş.)
Hamza Güreler (RAMS Başakşehir FK)
Efe Sarıkaya (Grenoble Foot 38)
Orta Saha:
Yunus Emre Konak (Brentford FC)
Eyüp Aydın (Galatasaray A.Ş.)
İzzet Çelik (Adana Demirspor A.Ş.)
Livan Burcu (1.FC Magdeburg)
Başar Önal (NEC Nijmegen)
Sami Satılmış (Altınordu)
Ege Bilsel (Sipay Bodrum FK)
Baran Ali Gezek (Bellona Kayserispor)
Burak İnce (WKS Slask Wroclaw)
Emre Demir (Sakaryaspor)
Forvet:
Semih Kılıçsoy (Beşiktaş A.Ş.)
Engin Poyraz Efe Yıldırım (Central Hospital Ümraniyespor)
Melih Bostan (Tümosan Konyaspor)
Teknik Direktör: Egemen Korkmaz

Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Disiplin Kurulu, Beşiktaş Fibabanka’ya 247 bin 500 TL para cezası verdi. Siyah-beyazlı ekip, Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek finalinde Galatasaray ile oynanan ilk maçta taraftarlarının gerçekleştirdiği çirkin ve kötü tezahüratlar nedeniyle önce 330 bin TL cezaya çarptırıldı.
Kulüp yöneticilerinin ihlalin önlenmesine yönelik gösterdiği gayretler göz önünde bulundurularak, ceza yüzde 25 indirimle 247 bin 500 TL’ye indirildi.
Lig Kurallarına Aykırı
TBF Disiplin Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Beşiktaş Fibabanka taraftarlarının salon içinde küfürlü ve rakip takım taraftarlarını hedef alan tezahüratlarının, hem sportmenlik dışı davranış hem de lig kurallarına aykırı olduğu belirtildi.
Kurul, “Müsabaka esnasında kötü ve çirkin tezahürat yapan taraftarlar nedeniyle kulübün sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Yapılan uyarı ve ikazlara rağmen benzer olayların devam etmesi, disiplin sürecinin işletilmesi sonucunu doğurmuştur.” ifadelerine yer verdi.
Para Cezası
Açıklamada, Beşiktaş yöneticilerinin karşılaşma öncesi ve sırasında ihlallerin yaşanmaması için aldıkları tedbirlerin kayda değer bulunduğuna dikkat çekildi. Bu nedenle Disiplin Kurulu, asıl ceza tutarından yüzde 25 oranında indirim yaparak, nihai tutarı 247 bin 500 TL olarak belirlediğini duyurdu.
Kulüp yönetimi, açıklamanın ardından taraftarlara yönelik bir uyarı mesajı yayınlayarak, bundan sonra benzer davranışların hem takımın mali yükünü artıracağı hem de sportif anlamda aleyhte sonuçlar doğurabileceğinin altını çizdi.
Beşiktaş Fibabanka’nın, kalan maçlarda disiplin kurallarına riayet eden bir atmosfer oluşturmak için ekstra önlemler alacağı öğrenildi.
Kulüp yöneticilerinin ihlalin önlenmesine yönelik gösterdiği gayretler göz önünde bulundurularak, ceza yüzde 25 indirimle 247 bin 500 TL’ye indirildi.
Lig Kurallarına Aykırı
TBF Disiplin Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Beşiktaş Fibabanka taraftarlarının salon içinde küfürlü ve rakip takım taraftarlarını hedef alan tezahüratlarının, hem sportmenlik dışı davranış hem de lig kurallarına aykırı olduğu belirtildi.
Kurul, “Müsabaka esnasında kötü ve çirkin tezahürat yapan taraftarlar nedeniyle kulübün sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Yapılan uyarı ve ikazlara rağmen benzer olayların devam etmesi, disiplin sürecinin işletilmesi sonucunu doğurmuştur.” ifadelerine yer verdi.
Para Cezası
Açıklamada, Beşiktaş yöneticilerinin karşılaşma öncesi ve sırasında ihlallerin yaşanmaması için aldıkları tedbirlerin kayda değer bulunduğuna dikkat çekildi. Bu nedenle Disiplin Kurulu, asıl ceza tutarından yüzde 25 oranında indirim yaparak, nihai tutarı 247 bin 500 TL olarak belirlediğini duyurdu.
Kulüp yönetimi, açıklamanın ardından taraftarlara yönelik bir uyarı mesajı yayınlayarak, bundan sonra benzer davranışların hem takımın mali yükünü artıracağı hem de sportif anlamda aleyhte sonuçlar doğurabileceğinin altını çizdi.
Beşiktaş Fibabanka’nın, kalan maçlarda disiplin kurallarına riayet eden bir atmosfer oluşturmak için ekstra önlemler alacağı öğrenildi.

Beşiktaş’ın altyapısından yetişen ve geçtiğimiz sezon Kayserispor formasıyla başarılı bir performans sergileyen 24 yaşındaki orta saha oyuncusu Kartal Kayra Yılmaz, Transfermarkt’a özel açıklamalarda bulundu. Bonservisi Beşiktaş’ta olan genç futbolcu, hem geleceğe dair hedeflerini hem de Beşiktaş’a olan bağlılığını net bir şekilde ifade etti.
“Beşiktaş, sadece altyapısından yetiştiğim kulüp değil; aynı zamanda desteklediğim takım”
Transfermarkt’ın, “Beşiktaş altyapısından yetişen bir oyuncu olarak, şu an kendinizi Beşiktaş A Takımı için hazır hissediyor musunuz?” sorusuna Kartal Kayra Yılmaz şu yanıtı verdi: “Beşiktaş, sadece altyapısından yetiştiğim kulüp değil; aynı zamanda desteklediğim takım. Aslında bu seviyeye hazır olduğumu sadece şimdi değil, daha önce de hissediyordum. Özellikle geçen yaz bu konuda kendime olan güvenim tamdı, ancak şartlar farklı şekilde gelişti. Bu sezon ortaya koyduğum performansla kulübüme katkı verebileceğimi net bir şekilde göstermiş oldum.”
“Benim için bir B, C ya da D planı yok”
Gelecek sezon planlarına dair yöneltilen “Gelecek sezona dair planlarınız netleşti mi? Önümüzdeki süreçte neler yapmak istiyorsunuz?” sorusuna ise Kartal Kayra Yılmaz kararlılıkla şu ifadeleri kullandı: “Aslında her şey benim için net. Kulübüm Beşiktaş’a döneceğim ve orada oynamak istiyorum. Benim için bir B, C ya da D planı yok. Nerede olursam olayım, çıkabileceğim her maça çıkmak ve takımıma en iyi şekilde katkı sağlamak istiyorum.”
Beşiktaş’ın genç yıldızı hedefini net koydu
Kayserispor’da kiralık olarak geçirdiği sezonun ardından performansıyla dikkat çeken Kartal Kayra Yılmaz, 2025-2026 sezonunda Beşiktaş forması giyme hedefiyle yola devam ettiğini ifade ederek, altyapısından yetiştiği kulüpte kalıcı bir yer edinmek istediğini vurguladı.
“Beşiktaş, sadece altyapısından yetiştiğim kulüp değil; aynı zamanda desteklediğim takım”
Transfermarkt’ın, “Beşiktaş altyapısından yetişen bir oyuncu olarak, şu an kendinizi Beşiktaş A Takımı için hazır hissediyor musunuz?” sorusuna Kartal Kayra Yılmaz şu yanıtı verdi: “Beşiktaş, sadece altyapısından yetiştiğim kulüp değil; aynı zamanda desteklediğim takım. Aslında bu seviyeye hazır olduğumu sadece şimdi değil, daha önce de hissediyordum. Özellikle geçen yaz bu konuda kendime olan güvenim tamdı, ancak şartlar farklı şekilde gelişti. Bu sezon ortaya koyduğum performansla kulübüme katkı verebileceğimi net bir şekilde göstermiş oldum.”
“Benim için bir B, C ya da D planı yok”
Gelecek sezon planlarına dair yöneltilen “Gelecek sezona dair planlarınız netleşti mi? Önümüzdeki süreçte neler yapmak istiyorsunuz?” sorusuna ise Kartal Kayra Yılmaz kararlılıkla şu ifadeleri kullandı: “Aslında her şey benim için net. Kulübüm Beşiktaş’a döneceğim ve orada oynamak istiyorum. Benim için bir B, C ya da D planı yok. Nerede olursam olayım, çıkabileceğim her maça çıkmak ve takımıma en iyi şekilde katkı sağlamak istiyorum.”
Beşiktaş’ın genç yıldızı hedefini net koydu
Kayserispor’da kiralık olarak geçirdiği sezonun ardından performansıyla dikkat çeken Kartal Kayra Yılmaz, 2025-2026 sezonunda Beşiktaş forması giyme hedefiyle yola devam ettiğini ifade ederek, altyapısından yetiştiği kulüpte kalıcı bir yer edinmek istediğini vurguladı.

⚙️ Taktiksel Yaklaşım:
Bu tür maçlarda erken baskı ve sabırsızlık en büyük tuzak olur. Oyunu kendi elimizde tutmalı, topa sahip olarak tempoyu biz belirlemeliyiz. Rakibin kapanacağını ve savunma ağırlıklı bir planla oynayacağını öngörerek sabırlı hücumlar geliştirmeliyiz.
? Yatay Değil, Dikine Oyun
Top çevirmek değil, boşluk aramak önemli. Üçüncü bölgede hızlı paslarla savunma arkasına sarkmak, alanları akıllıca kullanmak gerekiyor. Oyunu sık sık yön değiştirerek rakibin dengesini bozmak da kilit rol oynayacak.
? Geçişler ve Top Kaybı Sonrası Tepki
Kapanan rakipler zaman zaman hızlı çıkışlar deneyebilir. Bu yüzden hücumdayken bile savunma güvenliğini elden bırakmamalı, top kaybı sonrası hızlı reaksiyon göstermeliyiz.
? Alanı Genişlet, Doğru Zamanı Bekle
Kanatları oyunu genişletmek için kullanmalı, ama rastgele ortalardan kaçınmalıyız. Rakip savunmayı açmanın yolu doğru pas trafiğinden ve zamanlamadan geçer.
? Mental Hazırlık: Ciddiyet Şart
Bu sezon nasıl geçmiş olursa olsun, son maç her zaman hafızalarda kalır. Bu maçın havası farklı olabilir ama biz ciddiyeti elden bırakmamalı, sahada disiplinden taviz vermemeliyiz.
Bu tür maçlarda erken baskı ve sabırsızlık en büyük tuzak olur. Oyunu kendi elimizde tutmalı, topa sahip olarak tempoyu biz belirlemeliyiz. Rakibin kapanacağını ve savunma ağırlıklı bir planla oynayacağını öngörerek sabırlı hücumlar geliştirmeliyiz.
? Yatay Değil, Dikine Oyun
Top çevirmek değil, boşluk aramak önemli. Üçüncü bölgede hızlı paslarla savunma arkasına sarkmak, alanları akıllıca kullanmak gerekiyor. Oyunu sık sık yön değiştirerek rakibin dengesini bozmak da kilit rol oynayacak.
? Geçişler ve Top Kaybı Sonrası Tepki
Kapanan rakipler zaman zaman hızlı çıkışlar deneyebilir. Bu yüzden hücumdayken bile savunma güvenliğini elden bırakmamalı, top kaybı sonrası hızlı reaksiyon göstermeliyiz.
? Alanı Genişlet, Doğru Zamanı Bekle
Kanatları oyunu genişletmek için kullanmalı, ama rastgele ortalardan kaçınmalıyız. Rakip savunmayı açmanın yolu doğru pas trafiğinden ve zamanlamadan geçer.
? Mental Hazırlık: Ciddiyet Şart
Bu sezon nasıl geçmiş olursa olsun, son maç her zaman hafızalarda kalır. Bu maçın havası farklı olabilir ama biz ciddiyeti elden bırakmamalı, sahada disiplinden taviz vermemeliyiz.

Artık anlamamız gerekiyor:
Bu sezon sadece bir futbol sezonu değildi, bir güven sınavıydı.
Ve ne yazık ki Beşiktaş bu sınavda sınıfta kaldı.
Skorlar, puanlar, sıralamalar… Bunlar elbet önemlidir.
Ama Beşiktaşlı’nın yüreğini kıran şey, alınan mağlubiyetler değil;
O mağlubiyetlerin ardından hâlâ hiçbir şey olmamış gibi davranılmasıdır.
Saha içinde kaybetmek kolay…
Ama taraftarın umudunu kaybettirmek, işte o telafisi olmayan bir yıkımdır.
Biz bu sezon çok maç kaybettik.
Ama onlardan çok daha fazlasını, sezonu yönetenlerin kafasında kaybettik.
Bir sistemimiz yoktu.
Bir planımız yoktu.
Yarına dair bir umudumuz bile çoğu zaman olmadı.
Transferler plansızdı, teknik adam tercihlerinde tutarsızlık vardı,
Gençler ya kenarda çürüdü ya da krizi kurtarma aracı yapıldı.
Taraftar bir gün sabırla bekledi,
Bir gün isyan etti,
Bir gün öfkesini yuttu,
Ama hep oradaydı.
Çünkü bu camia, pes etmeyi değil direnç göstermeyi öğrendi.
Bakın, Beşiktaşlı olmak şampiyonluk kutlamak değildir sadece.
Yenildiğinde de onurlu durmayı bilmektir.
Ama bunu yalnızca taraftardan bekleyemezsiniz.
Sahada, kulübede, yönetim katında herkesin aynı sorumlulukla hareket etmesi gerekir.
Bugün Beşiktaşlı’nın gözleri umut değil, hesap soruyor.
"Yine mi aynı senaryo?" diye soruyor içinden.
Ve bu sorunun cevabı "Evet" olursa, asıl kaybımız şampiyonluk değil;
Taraftarın sabrı, bağlılığı ve inancıdır.
Beşiktaş her zaman yeniden ayağa kalkar.
Ama unutmayın:
Bir takımı yenmek kolaydır,
Bir camianın umudunu yenmek zordur.
Ve Beşiktaşlı, o umudu yitirdi mi, kimseyi affetmez
Bu sezon sadece bir futbol sezonu değildi, bir güven sınavıydı.
Ve ne yazık ki Beşiktaş bu sınavda sınıfta kaldı.
Skorlar, puanlar, sıralamalar… Bunlar elbet önemlidir.
Ama Beşiktaşlı’nın yüreğini kıran şey, alınan mağlubiyetler değil;
O mağlubiyetlerin ardından hâlâ hiçbir şey olmamış gibi davranılmasıdır.
Saha içinde kaybetmek kolay…
Ama taraftarın umudunu kaybettirmek, işte o telafisi olmayan bir yıkımdır.
Biz bu sezon çok maç kaybettik.
Ama onlardan çok daha fazlasını, sezonu yönetenlerin kafasında kaybettik.
Bir sistemimiz yoktu.
Bir planımız yoktu.
Yarına dair bir umudumuz bile çoğu zaman olmadı.
Transferler plansızdı, teknik adam tercihlerinde tutarsızlık vardı,
Gençler ya kenarda çürüdü ya da krizi kurtarma aracı yapıldı.
Taraftar bir gün sabırla bekledi,
Bir gün isyan etti,
Bir gün öfkesini yuttu,
Ama hep oradaydı.
Çünkü bu camia, pes etmeyi değil direnç göstermeyi öğrendi.
Bakın, Beşiktaşlı olmak şampiyonluk kutlamak değildir sadece.
Yenildiğinde de onurlu durmayı bilmektir.
Ama bunu yalnızca taraftardan bekleyemezsiniz.
Sahada, kulübede, yönetim katında herkesin aynı sorumlulukla hareket etmesi gerekir.
Bugün Beşiktaşlı’nın gözleri umut değil, hesap soruyor.
"Yine mi aynı senaryo?" diye soruyor içinden.
Ve bu sorunun cevabı "Evet" olursa, asıl kaybımız şampiyonluk değil;
Taraftarın sabrı, bağlılığı ve inancıdır.
Beşiktaş her zaman yeniden ayağa kalkar.
Ama unutmayın:
Bir takımı yenmek kolaydır,
Bir camianın umudunu yenmek zordur.
Ve Beşiktaşlı, o umudu yitirdi mi, kimseyi affetmez

Bir kulübün başına teknik direktör getirmenin ağırlığı, o ismin geçmişiyle değil, kulübe ne katabileceğiyle ölçülür. Bu yazıyı yazarken hâlâ içimde bir tereddüt var çünkü ne tamamen sahiplenebiliyorum hocayı, ne de “bırakalım gitsin” diyebiliyorum. İşte sıkıntı da tam burada başlıyor zaten.
Ole, Beşiktaş’ın başına geçtiğinden beri net bir oyun kimliği oturtabilmiş değil.
Bazen topu rakibe bırakıp kontra arayan bir takım izliyoruz, bazen gereksiz bir şekilde topu çevirip pozisyona giremeyen bir Beşiktaş.
Yani plan, maç maç değişiyor; hatta aynı maç içinde bile taktik dağılıyor.
Peki bu tamamen hocanın suçu mu?
Bence hayır.
Çünkü elinde kurguya uygun bir kadro yok.
Amir, savunmanın ortasında kayboluyor
Rashica sürekli çizgide eziliyor.
Ama Ole’nin de ciddi eksikleri var.
1. Oyuncu değişiklikleri hep geç.
2. Takımı fiziksel olarak ayağa kaldıramadı.
3. Genç oyunculara şans vermiyor. Bu da gelecek adına ciddi bir eksi.
Yani ortada ne bir “yapı” var ne de bu yapının “istikrarı”.
Ancak tam da burada bir ayrım yapmak lazım.
Beşiktaş artık hoca kovarak hiçbir yere varamaz.
Yıllardır süren bu döngüden çıkmamız lazım.
Ama “bu sezon da bitsin, sonra bakarız” kafasıyla hareket edilecekse, o zaman ne Ole’ye yazık olur, ne de bize sürpriz olur.
Ole’nin oyun planı netleşmeden, kadro mühendisliği tamamlanmadan kimse ona gerçek adaletle yaklaşamaz.
Ama Beşiktaş da daha fazla hata kaldırmaz.
Ya hocayı destekleyip kurumsal bir akıl oluşturacağız…
Ya da yine sezon ortasında yeni bir sil baştan masalı dinleyeceğiz.
Seçim bizim değil, yönetenlerin.
Ama faturayı her zamanki gibi biz taraftar ödüyoruz.
Ole, Beşiktaş’ın başına geçtiğinden beri net bir oyun kimliği oturtabilmiş değil.
Bazen topu rakibe bırakıp kontra arayan bir takım izliyoruz, bazen gereksiz bir şekilde topu çevirip pozisyona giremeyen bir Beşiktaş.
Yani plan, maç maç değişiyor; hatta aynı maç içinde bile taktik dağılıyor.
Peki bu tamamen hocanın suçu mu?
Bence hayır.
Çünkü elinde kurguya uygun bir kadro yok.
Amir, savunmanın ortasında kayboluyor
Rashica sürekli çizgide eziliyor.
Ama Ole’nin de ciddi eksikleri var.
1. Oyuncu değişiklikleri hep geç.
2. Takımı fiziksel olarak ayağa kaldıramadı.
3. Genç oyunculara şans vermiyor. Bu da gelecek adına ciddi bir eksi.
Yani ortada ne bir “yapı” var ne de bu yapının “istikrarı”.
Ancak tam da burada bir ayrım yapmak lazım.
Beşiktaş artık hoca kovarak hiçbir yere varamaz.
Yıllardır süren bu döngüden çıkmamız lazım.
Ama “bu sezon da bitsin, sonra bakarız” kafasıyla hareket edilecekse, o zaman ne Ole’ye yazık olur, ne de bize sürpriz olur.
Ole’nin oyun planı netleşmeden, kadro mühendisliği tamamlanmadan kimse ona gerçek adaletle yaklaşamaz.
Ama Beşiktaş da daha fazla hata kaldırmaz.
Ya hocayı destekleyip kurumsal bir akıl oluşturacağız…
Ya da yine sezon ortasında yeni bir sil baştan masalı dinleyeceğiz.
Seçim bizim değil, yönetenlerin.
Ama faturayı her zamanki gibi biz taraftar ödüyoruz.

? 2025 Şampiyonlar Ligi Finali: PSG'den Tarihi Zafer!
? PSG’nin İlk Şampiyonlar Ligi Kupası
? Maçın Özeti
2025 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali, Münih’te Allianz Arena’da oynandı. Paris Saint-Germain, Inter Milan’ı tam 5-0 gibi ezici bir skorla mağlup ederek tarih yazdı. Bu galibiyet, final tarihindeki en farklı skorlardan biri oldu.
2025 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali, Münih’te Allianz Arena’da oynandı. Paris Saint-Germain, Inter Milan’ı tam 5-0 gibi ezici bir skorla mağlup ederek tarih yazdı. Bu galibiyet, final tarihindeki en farklı skorlardan biri oldu.
12’ – Achraf Hakimi’nin erken golüyle PSG öne geçti.
20’ & 63’ – Genç yıldız Désiré Doué, iki golle parladı.
73’ – Kvaratskhelia klasını konuşturdu.
86’ – Senny Mayulu son noktayı koydu.
? PSG’nin İlk Şampiyonlar Ligi Kupası
Bu galibiyetle PSG, kulüp tarihindeki ilk UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı. Bu başarı, yıllardır dev yatırımlarla peşinde koşulan Avrupa zaferinin sonunda gelmesi açısından büyük önem taşıyor. Sezonu Ligue 1 ve Coupe de France ile birlikte "üçleme" (treble) yaparak tamamladılar.
? Gençlik ve Hız: PSG’nin Silahları
Luis Enrique yönetimindeki PSG, bu sezon genç isimlere güvenerek rakiplerini adeta boğdu. Doué, Mayulu, Zaire-Emery gibi oyuncular yaşlarına rağmen büyük maç tecrübesi gösterdi. PSG’nin oyunu, dikine hızlı paslarla ve yüksek presle şekillendi.
? Inter Milan: Sahada Kayboldu
Serie A temsilcisi Inter Milan, turnuvada gösterdiği etkileyici performansı finalde sergileyemedi. Savunmada sık sık dağınık görüntüler verdiler, orta sahada ise PSG’nin baskısına karşı direnç gösteremediler. Kaleci Sommer, farkın büyümesini engellemekte yetersiz kaldı.
? Finalin Atmosferi
Allianz Arena'daki final atmosferi büyüleyiciydi. Maçtan önce yapılan ışık gösterileri, UEFA'nın özel gösterileri ve tribünlerdeki PSG taraftarlarının yoğunluğu dikkat çekti. Fransız taraftarlar maç bitiminde adeta bayram havası yaşadı.
Luis Enrique'nin Ustalığı: Sessiz Devrimin Mimarı
Luis Enrique'nin Ustalığı: Sessiz Devrimin Mimarı
Paris Saint-Germain’in 2025 Şampiyonlar Ligi zaferinin perde arkasındaki en büyük isim şüphesiz teknik direktör Luis Enrique oldu. Takımı devler liginde finale taşırken, oturtmaya çalıştığı oyun sisteminin meyvelerini topladı.
? Disiplin ve Denge: Enrique, takım savunması ile hücum organizasyonları arasındaki dengeyi mükemmel kurdu. Yıldızlar geçidi olarak görülen PSG’yi bireysel yetenekten kolektif oyuna geçirdi.
? Gençlere Güven: 2000 sonrası doğan birçok oyuncuya ilk 11'de güvenerek risk aldı. Doué, Zaire-Emery, Mayulu gibi isimlerin parlamasında doğrudan pay sahibi oldu.
? Taktik Esneklik: Maç içinde sistem değişikliklerine gidebilmesi, Inter karşısında da çok net görüldü. Top rakipteyken 4-4-2 savunma, topla çıkarken 3-2-5 dizilimine geçiş PSG’yi durdurulamaz yaptı.
? Büyük Maçlarda Sakinlik: Enrique’nin saha kenarındaki sakinliği ve oyuncularına verdiği güven, özellikle final gibi stresin yüksek olduğu bir maçta belirleyici oldu.

2015–16 sezonunda sadece Beşiktaş’a değil, Süper Lig’e de klas getiren adam: Mario Gomez. O bir santrfordan fazlasıydı. Saha içinde zarif, ceza sahasında katil gibiydi.
⚽️ Oyun Tarzı:
Ceza Sahası Avcısı: Gomez’in en büyük özelliği, ceza sahası içindeki bitiriciliği. Boş alan bulma, savunma arkasına sarkma ve tek vuruş kalitesi, onu ligde bir seviye üste çıkardı.
Topla Az, Golle Çok: Ayağında çok top tutmazdı ama ihtiyaç duyduğunda 2 dokunuşla iş bitirirdi. “Gol sezgisi” kelimesi Gomez için yazılmış gibi.
Zamanlama Ustası: Orta geldiği anda savunmadan yarım saniye önce yerini alması, stoperleri çaresiz bırakıyordu.
? 2015–16 Sezonu (Süper Lig):
– 33 Maç
– 26 Gol
– 5 Asist
– 1 Şampiyonluk
? Futbol Zekâsı & Karakter:
Sahadaki liderliğiyle sadece gol değil, özgüven de kazandırdı.
Gole giderken panik yapmaz, kalecinin hamlesine göre vuruş şekli belirlerdi.
Röportajlarında bile ağırbaşlılığıyla dikkat çekerdi. Klas bir insan, klas bir forvet.
? Beşiktaş’a Etkisi:
O sezon Şenol Güneş’in hücum futbolunun tam göbeğinde yer aldı. Quaresma – Sosa – Oğuzhan gibi ayaklarla kurduğu uyum, Beşiktaş’ı yıllar sonra yeniden şampiyon yaptı.
? Not: O sadece gol atmadı… Beşiktaşlı yaptı. Gidişi içimizi burktu ama bıraktığı iz silinmedi. Mario Gomez, bu kulübün tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
---
? “Mario Gomez gibisi bir daha gelir mi?”
Cevap net: Belki santrfor gelir ama Gomez ruhu bir daha zor gelir.
⚽️ Oyun Tarzı:
Ceza Sahası Avcısı: Gomez’in en büyük özelliği, ceza sahası içindeki bitiriciliği. Boş alan bulma, savunma arkasına sarkma ve tek vuruş kalitesi, onu ligde bir seviye üste çıkardı.
Topla Az, Golle Çok: Ayağında çok top tutmazdı ama ihtiyaç duyduğunda 2 dokunuşla iş bitirirdi. “Gol sezgisi” kelimesi Gomez için yazılmış gibi.
Zamanlama Ustası: Orta geldiği anda savunmadan yarım saniye önce yerini alması, stoperleri çaresiz bırakıyordu.
? 2015–16 Sezonu (Süper Lig):
– 33 Maç
– 26 Gol
– 5 Asist
– 1 Şampiyonluk
? Futbol Zekâsı & Karakter:
Sahadaki liderliğiyle sadece gol değil, özgüven de kazandırdı.
Gole giderken panik yapmaz, kalecinin hamlesine göre vuruş şekli belirlerdi.
Röportajlarında bile ağırbaşlılığıyla dikkat çekerdi. Klas bir insan, klas bir forvet.
? Beşiktaş’a Etkisi:
O sezon Şenol Güneş’in hücum futbolunun tam göbeğinde yer aldı. Quaresma – Sosa – Oğuzhan gibi ayaklarla kurduğu uyum, Beşiktaş’ı yıllar sonra yeniden şampiyon yaptı.
? Not: O sadece gol atmadı… Beşiktaşlı yaptı. Gidişi içimizi burktu ama bıraktığı iz silinmedi. Mario Gomez, bu kulübün tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
---
? “Mario Gomez gibisi bir daha gelir mi?”
Cevap net: Belki santrfor gelir ama Gomez ruhu bir daha zor gelir.

Öncelikle hız. Modern futbolun olmazsa olmazı bu. Hızlı, çevik, rakip savunmayı ceza sahasında ve arkasında zorlayacak bir tip. Sadece bekleyip pozisyon bekleyen değil, pozisyon yaratan, driplingiyle rakibini şaşırtan bir forvet.
İkincisi dayanıklılık ve mücadele. Beşiktaş gibi bir camiada, maç boyunca mücadeleyi bırakmayan, pes etmeyen, her topun peşinden koşan bir forvet lazım. Top geldiğinde onu rakibinden çalan, arkaya koşu yapan, hem alan daraltan hem de takım arkadaşlarına alan açan bir oyuncu.
Üçüncüsü, sadece gol atması yetmez. Takım oyunu oynayan, pası bilen, gerektiğinde takımın oyununu yönlendiren forvet... O yüzden sadece “golcü” değil, aynı zamanda “oyunu okuyabilen” bir isim olmalı. Çünkü Beşiktaş’ta top ayakta dolaşmalı, forvet de bu ritmi belirlemeli.
Dördüncüsü, mental olarak güçlü olmalı. Baskıyı kaldırabilen, kritik anlarda soğukkanlılığını kaybetmeyen, hata yapmaktan korkmayan. Beşiktaş taraftarının beklentisi ağırdır, ama bu oyuncu onlarla bütünleşmeli, sahada canını dişine takmalı.
Son olarak, yaş ve tecrübe dengesi önemli. Ya çok genç, ışığı parlayacak potansiyelde ya da sahada liderlik yapabilecek tecrübeye sahip biri. Arada kalmak, ne genç ne tecrübeli olmak olmaz.
Özetle; Beşiktaş’ın forveti hızlı, mücadeleci, oyunu iyi okuyan, mental olarak dayanıklı, hem golcü hem de takım oyununa katkı veren biri olmalı.
Başka formüller, başka tipler bizi başarıya taşımaz. Çünkü Beşiktaş’ta ruh, karakter ve performans aynı anda olmalı.
İkincisi dayanıklılık ve mücadele. Beşiktaş gibi bir camiada, maç boyunca mücadeleyi bırakmayan, pes etmeyen, her topun peşinden koşan bir forvet lazım. Top geldiğinde onu rakibinden çalan, arkaya koşu yapan, hem alan daraltan hem de takım arkadaşlarına alan açan bir oyuncu.
Üçüncüsü, sadece gol atması yetmez. Takım oyunu oynayan, pası bilen, gerektiğinde takımın oyununu yönlendiren forvet... O yüzden sadece “golcü” değil, aynı zamanda “oyunu okuyabilen” bir isim olmalı. Çünkü Beşiktaş’ta top ayakta dolaşmalı, forvet de bu ritmi belirlemeli.
Dördüncüsü, mental olarak güçlü olmalı. Baskıyı kaldırabilen, kritik anlarda soğukkanlılığını kaybetmeyen, hata yapmaktan korkmayan. Beşiktaş taraftarının beklentisi ağırdır, ama bu oyuncu onlarla bütünleşmeli, sahada canını dişine takmalı.
Son olarak, yaş ve tecrübe dengesi önemli. Ya çok genç, ışığı parlayacak potansiyelde ya da sahada liderlik yapabilecek tecrübeye sahip biri. Arada kalmak, ne genç ne tecrübeli olmak olmaz.
Özetle; Beşiktaş’ın forveti hızlı, mücadeleci, oyunu iyi okuyan, mental olarak dayanıklı, hem golcü hem de takım oyununa katkı veren biri olmalı.
Başka formüller, başka tipler bizi başarıya taşımaz. Çünkü Beşiktaş’ta ruh, karakter ve performans aynı anda olmalı.