2024-2025 sezonu biterken elimizde kalan şey, puan cetvelinden çok hayal kırıklığı oldu. Bu sezon Beşiktaş, sadece saha içinde değil, kulüp zihniyetinde de büyük kırılmalar yaşadı. Bir sezon, bir takımı bu kadar mı zorlar? Evet. Eğer her şey baştan yanlış kurgulanırsa, zorlar.
Bu yazıyı öfkeyle değil, hesapla yazıyorum. Çünkü artık bağırmak değil, anlamak ve anlatmak gerekiyor. Hatalar çoktu. Küçükler büyüdü, büyükler görmezden gelindi. İşte Beşiktaş’ın bu sezon yaptığı en temel hatalar:
1. Sezona Plansız Başlamak
Yönetim, sezonun başında nasıl bir Beşiktaş izleteceğini bile bilmiyordu. Hoca tercihi, transfer planlaması, sistem arayışı... Her şey son dakikaya bırakıldı. Beşiktaş gibi bir kulübün "deneme yanılma" lüksü yoktur ama biz sezon boyunca sadece bunu izledik.
2. Teknik Direktör Krizi
Sezona Bronckhorst ile başladık, sonra bir boşluk, ardından geçici çözümler, en sonunda Solskjaer ismi. Ne yazık ki hiçbir teknik adam, bu takımı hem zihinsel hem fiziksel olarak yukarı taşıyamadı. Solskjaer büyük umutlarla geldi ama bir oyun kimliği oluşturamadı. Bu kulübe modern futbol değil, önce karakter lazım. Onu da göremedik.
3. Transfer Hataları
Bir kulüp, bu kadar rotasyonsuz, bu kadar dengesiz kurulmamalıydı. Sol bekten kanat forvete kadar birçok mevkide ya eksik kaldık ya da yetersiz isimlerle yol aldık. Gelen oyuncuların birçoğu sadece forma giydi, Beşiktaşlı olmadı.
4. Lider Oyuncu Eksikliği
Sahada her şey kötü gittiğinde takımı toparlayacak bir kaptan, bir lider yoktu. Ne soyunma odasında yumruğunu masaya vuracak biri vardı ne de sahada "Bu maçı bırakmayız" diyecek yürek. Takımın başı dağınık, kalbi sessizdi.
5. Taraftarla Bağ Kopması
Beşiktaş taraftarı, her zaman en zor zamanlarda bile armanın arkasında durdu. Ama bu sezon, tribünle takım arasındaki duvar hiç olmadığı kadar büyüdü. Çünkü sahadaki futbol, tribünlere umut değil, öfke taşıdı. Oyuncu-taraftar ilişkisinin bu kadar soğuması, Beşiktaş ruhunun en çok yara aldığı yerdi belki de.
---
Sonuç Olarak:
Bu sezon bize şunu gösterdi: Beşiktaş, sadece skorla değil, ruhla da yenildi. Ama bu camianın en büyük özelliği de budur zaten. Düşer, kalkar. Yenilir, silkinir. Taraftar unutmaz, affetmez ama yine omuzlar.
Artık yeni sezona girerken geçmişin hatalarını, duvara asmalıyız. Unutmadan ama takılı kalmadan. Çünkü Beşiktaş, hatalarıyla değil, dersleriyle ayağa kalkmak zorunda.
Bu sezonun son sözü şu olsun:
“Aynı yanlışları tekrar edenler, yeni bir başarı bekleyemez.”
Bu yazıyı öfkeyle değil, hesapla yazıyorum. Çünkü artık bağırmak değil, anlamak ve anlatmak gerekiyor. Hatalar çoktu. Küçükler büyüdü, büyükler görmezden gelindi. İşte Beşiktaş’ın bu sezon yaptığı en temel hatalar:
1. Sezona Plansız Başlamak
Yönetim, sezonun başında nasıl bir Beşiktaş izleteceğini bile bilmiyordu. Hoca tercihi, transfer planlaması, sistem arayışı... Her şey son dakikaya bırakıldı. Beşiktaş gibi bir kulübün "deneme yanılma" lüksü yoktur ama biz sezon boyunca sadece bunu izledik.
2. Teknik Direktör Krizi
Sezona Bronckhorst ile başladık, sonra bir boşluk, ardından geçici çözümler, en sonunda Solskjaer ismi. Ne yazık ki hiçbir teknik adam, bu takımı hem zihinsel hem fiziksel olarak yukarı taşıyamadı. Solskjaer büyük umutlarla geldi ama bir oyun kimliği oluşturamadı. Bu kulübe modern futbol değil, önce karakter lazım. Onu da göremedik.
3. Transfer Hataları
Bir kulüp, bu kadar rotasyonsuz, bu kadar dengesiz kurulmamalıydı. Sol bekten kanat forvete kadar birçok mevkide ya eksik kaldık ya da yetersiz isimlerle yol aldık. Gelen oyuncuların birçoğu sadece forma giydi, Beşiktaşlı olmadı.
4. Lider Oyuncu Eksikliği
Sahada her şey kötü gittiğinde takımı toparlayacak bir kaptan, bir lider yoktu. Ne soyunma odasında yumruğunu masaya vuracak biri vardı ne de sahada "Bu maçı bırakmayız" diyecek yürek. Takımın başı dağınık, kalbi sessizdi.
5. Taraftarla Bağ Kopması
Beşiktaş taraftarı, her zaman en zor zamanlarda bile armanın arkasında durdu. Ama bu sezon, tribünle takım arasındaki duvar hiç olmadığı kadar büyüdü. Çünkü sahadaki futbol, tribünlere umut değil, öfke taşıdı. Oyuncu-taraftar ilişkisinin bu kadar soğuması, Beşiktaş ruhunun en çok yara aldığı yerdi belki de.
---
Sonuç Olarak:
Bu sezon bize şunu gösterdi: Beşiktaş, sadece skorla değil, ruhla da yenildi. Ama bu camianın en büyük özelliği de budur zaten. Düşer, kalkar. Yenilir, silkinir. Taraftar unutmaz, affetmez ama yine omuzlar.
Artık yeni sezona girerken geçmişin hatalarını, duvara asmalıyız. Unutmadan ama takılı kalmadan. Çünkü Beşiktaş, hatalarıyla değil, dersleriyle ayağa kalkmak zorunda.
Bu sezonun son sözü şu olsun:
“Aynı yanlışları tekrar edenler, yeni bir başarı bekleyemez.”