Koltuğa oturduğunda camianın en azından bir bölümü derin bir “oh” çekmişti. Çünkü tanıdık bir simaydı, geçmişten izler taşıyordu. Ama artık 6 ay geçti ve “geçmişin hatırına” döneminin sonuna geldik. Artık tablo netleşiyor: Serdal Adalı, Beşiktaş’a yeniden bir yön vermeye çalışıyor. Peki, bu altı ay bize ne anlattı?
? Finansal Gerçeklerle Yüzleşti
Belki de en radikal kararı faiz artırımıydı. Taraftarın anlamakta zorlandığı ama kulübün içinde yankı uyandıran bir hamleydi bu, ancak maalesef beklenen katılım gerçekleşmedi. Zor ama gerçekçi bir adımdı. Borç yapılandırmasında ötelemeyi değil ödemeyi tercih etmesi (en azından bir bölümünü), kulübü kısa vadede sıksa da uzun vadede ciddi bir nefes alma alanı yaratabilir. Bu işin süslüsü yok, ekonomiyi düzeltmenin tek yolu gerçeklerle yüzleşmekti ve Adalı bunu yaptı.
? Solskjær Kararı: Cesaret Mi, Kumar Mı?
Ole Gunnar Solskjær hamlesi klasik Türk futbolunda pek rastlanmayan bir karar. Ne Süper Lig’i bilen bir yerli teknik direktör ne de daha önce bu ligde çalışmış bir yabancı... Riskli ama vizyoner bir tercih. Takıma futbol aklı katmak, uzun vadeli bir sistem kurmak istiyorsan böyle bir hamle yaparsın. Ancak bu tür projeler sabır ister. Camianın sabrı ise kronik olarak kısa ömürlü. Dolayısıyla burada asıl sınav, hocayı getirenden çok, ona ne kadar arka çıkılacağı olacak.
? Sakin Profil, Sessiz Bir Dönüşüm
Adalı yüksek sesle değil, adımlarıyla konuşan biri. Kameralar önünde kahramanlık taslamıyor ama arkada ciddi bir yapılanma içinde olduğu görülüyor. İcraatlarının reklamını yapmaması bir yandan onu “güvenilir” kılıyor, öte yandan taraftarda “sessizlik mi yoksa vizyonsuzluk mu?” sorusunu da doğurabiliyor. İşte bu yüzden yaz transfer dönemi onun karakterini yansıtacak en büyük sahne olacak.
? Şimdi Ne Olacak?
Yaz transfer dönemi her Beşiktaş başkanının vitrini olur. Kimse faiz politikasını, yapılandırma dosyalarını konuşmaz o dönem. İnsanlar, sahada iş görecek adamlara bakar. Elbette ekonomik denge korunmalı ama artık sportif akıl da sahaya inmek zorunda. Transferde deneme tahtası değil, hedef nokta isabeti şart.
? Finansal Gerçeklerle Yüzleşti
Belki de en radikal kararı faiz artırımıydı. Taraftarın anlamakta zorlandığı ama kulübün içinde yankı uyandıran bir hamleydi bu, ancak maalesef beklenen katılım gerçekleşmedi. Zor ama gerçekçi bir adımdı. Borç yapılandırmasında ötelemeyi değil ödemeyi tercih etmesi (en azından bir bölümünü), kulübü kısa vadede sıksa da uzun vadede ciddi bir nefes alma alanı yaratabilir. Bu işin süslüsü yok, ekonomiyi düzeltmenin tek yolu gerçeklerle yüzleşmekti ve Adalı bunu yaptı.
? Solskjær Kararı: Cesaret Mi, Kumar Mı?
Ole Gunnar Solskjær hamlesi klasik Türk futbolunda pek rastlanmayan bir karar. Ne Süper Lig’i bilen bir yerli teknik direktör ne de daha önce bu ligde çalışmış bir yabancı... Riskli ama vizyoner bir tercih. Takıma futbol aklı katmak, uzun vadeli bir sistem kurmak istiyorsan böyle bir hamle yaparsın. Ancak bu tür projeler sabır ister. Camianın sabrı ise kronik olarak kısa ömürlü. Dolayısıyla burada asıl sınav, hocayı getirenden çok, ona ne kadar arka çıkılacağı olacak.
? Sakin Profil, Sessiz Bir Dönüşüm
Adalı yüksek sesle değil, adımlarıyla konuşan biri. Kameralar önünde kahramanlık taslamıyor ama arkada ciddi bir yapılanma içinde olduğu görülüyor. İcraatlarının reklamını yapmaması bir yandan onu “güvenilir” kılıyor, öte yandan taraftarda “sessizlik mi yoksa vizyonsuzluk mu?” sorusunu da doğurabiliyor. İşte bu yüzden yaz transfer dönemi onun karakterini yansıtacak en büyük sahne olacak.
? Şimdi Ne Olacak?
Yaz transfer dönemi her Beşiktaş başkanının vitrini olur. Kimse faiz politikasını, yapılandırma dosyalarını konuşmaz o dönem. İnsanlar, sahada iş görecek adamlara bakar. Elbette ekonomik denge korunmalı ama artık sportif akıl da sahaya inmek zorunda. Transferde deneme tahtası değil, hedef nokta isabeti şart.
"Siyahsa karanlığım, beyazsa öfkemdir. Adı Beşiktaş!"
![[Resim: 600x200]](https://pbs.twimg.com/profile_banners/4241863437/1737890290/600x200)