2006 doğumlu, sol kanatta oynuyor ama sadece çizgiye inip orta açan bir oyuncu değil. Ayağında top varken sanki her an bir şey olacakmış hissi veriyor. Hem teknik, hem zeki. Sol ayağıyla oyunu şekillendirebiliyor.
Özellikle 2025 Elit A Gelişim Ligi'nde Adana Demirspor U19’a karşı yaptığı hat-trick ve asistlik performans, onun yalnızca yetenekli değil, aynı zamanda maçın kaderini değiştirebilecek bir oyuncu olduğunu gösterdi. Genç yaşına rağmen, sahadaki özgüveni ve karar alma becerisi sanki yıllardır bu formayı giyiyormuş gibi.
Yusuf Can’ın en dikkat çeken özelliği ise “oyun görüşü.” Boş alanı sezme, pas arası yapma, gerektiğinde çizgide kalıp oyunu genişletme... Bu yönleri, onu sadece bir "hızlı kanat" değil, aynı zamanda taktiksel disiplini olan bir oyuncu yapıyor. Eksik yönü olarak ise fiziksel gelişim henüz tam oturmamış diyebiliriz; ama bu yaşta bu tarz şeyler doğal, zamanla çözülecek.
A takıma çıkarsa hiç şaşırmam. Bu çocukta cidden ışık var. Beşiktaş altyapısından böyle oyuncular çıktıkça umutlanmamak elde değil.
? Bu çocuğu kenara yazın, ismini daha çok duyacağız: Yusuf Can Calayır.

Bazen insan bir sayfa açmaz... Bir kitabı değiştirir.
Beşiktaş da artık bir sayfa değil, yepyeni bir kitap yazmak zorunda.
Çünkü bu camia, her sezon bir umutla başlayıp, hayal kırıklığıyla bitirmeyi hak etmiyor.
Ve gelecek sezon… ya ayağa kalkacağız, ya da alışacağız sıradanlığa.

Peki Beşiktaş ne yapmalı?
Önce şunu anlamalıyız: başarı, tesadüf değildir.
Başarı, plan işidir. Emek işidir. Cesaret işidir.

Bu kulüp artık günü kurtarmak için değil, yarını inşa etmek için hareket etmeli.
Transferler öylesine değil, belli bir sistemin parçası olarak yapılmalı.
"Şöhretli" değil, karakterli oyuncular getirilmeli bu takıma.
Forma giymek isteyen değil, formayı hakkıyla taşıyacak isimler tercih edilmeli.

Teknik direktör konusuysa...
Her sezon 2-3 kez hoca değiştirerek bir yere varamayız.
Bir oyun kültürü oluşturulmalı. 3 maç kazanıp “şampiyonuz” diye uçmamalı,
3 maç kaybedince de “her şeyi yıkalım” dememeliyiz.

Beşiktaş’ın yeni sezonda başarılı olması için, ilk olarak kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor.
Ne ektik, ne biçtik? Hangi hataları hep tekrarladık?
İşte bu soruların cevabı alınmadan, ne oyuncu transferi işe yarar,
ne kamp, ne taktik, ne de motivasyon konuşmaları…

Ve taraftar…
Bu takımın itici gücü her zaman biz olduk.
Ama biz bile artık tribünde “Acaba bugün yine mi hayal kırıklığı?” diye oturuyorsak,
orada bir sorun değil, bir yara var demektir.

Beşiktaş, gelecek sezon ya özüne döner,
ya da bu dağınıklıkla bir sezonu daha çöpe atar.
Ben hâlâ inanmak istiyorum.
Ama artık bu inanç, sahadaki mücadeleyle beslenmeli.

Yoksa yine son düdük çaldığında,
geriye sadece "yine olmadı" diyen yorgun yürekler kalacak.

Ve ben bu yorgunluğu bir daha yaşamak istemiyorum.

Beşiktaş, hücum hattını güçlendirmek amacıyla İsviçreli forvet Zeki Amdouni’yi transfer listesine aldı. 2024/2025 sezonunu Benfica’da kiralık olarak geçiren ve bonservisi Premier League ekibi Burnley‘de bulunan 24 yaşındaki golcü için siyah-beyazlılar, satın alma opsiyonlu kiralama teklifinde bulunmayı planlıyor.

Menajerinden Açıklama
Amdouni’nin menajeri Paul Bollendorff, oyuncusunun geleceği hakkında yaptığı açıklamada, “Zeki Amdouni için Beşiktaş ile iletişim halindeyiz. Şu an belli olmasa da Beşiktaş’a transfer olma ihtimali var. Neler olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı .

Babası: “Oğlumun Beşiktaş’ta Oynamasını İsterim”
Zeki Amdouni’nin babası Hasan Amdouni, oğlunun çocukluğundan beri Beşiktaş taraftarı olduğunu belirterek, “Oğlumun bir gün Beşiktaş’ta oynamasını isterim” dedi.

2024/2025 Sezonu Performansı
Benfica formasıyla 2024/2025 sezonunda toplam 43 maça çıkan Amdouni, 9 gol ve 3 asistlik performans sergiledi. İsviçre Milli Takımı’nda da 25 kez forma giyen genç forvet, 10 gol kaydetti.

Transferin Finansal Boyutu
Burnley, Amdouni için 20 milyon sterlin talep ediyor. Beşiktaş yönetimi, bu rakamı düşürmek için sponsorluk destekli bir transfer planı üzerinde çalışıyor.

Beşiktaş’ın uzun süredir transfer listesinde yer alan iki milli futbolcu için sıcak gelişmeler yaşanıyor. Sabah Gazetesi muhabiri Ogün Şahinoğlu’nun aktardığı bilgilere göre; siyah-beyazlılar, Salih Özcan ve Zeki Çelik için kulüpleriyle temasa geçti.

Daha önce teknik heyetin onayıyla takviye listesinin başında yer alan bu iki isim, yerli oyuncu statüsü ve Avrupa tecrübesiyle Beşiktaş’ın kadro yapılanmasında kilit rol oynayabilir.


Salih Özcan İçin Dortmund’un Talebi: 4 Milyon Euro
27 yaşındaki orta saha oyuncusu Salih Özcan, uzun süredir Beşiktaş’ın radarında. Borussia Dortmund’da forma şansı bulmakta zorlanan Özcan’ın kulübü, transfer için 4 milyon Euro bonservis bedeli talep ediyor. Oyuncunun bu sezon Dortmund’da sınırlı süre alması ve milli takımda istikrarlı şekilde forma giymesi, onu Süper Lig ekiplerinin gözdesi haline getirmiş durumda.

Beşiktaş’ın yanı sıra eski kulübü Köln de oyuncuya talip. Ancak Salih’in Türkiye’de büyük bir kulüpte düzenli forma giyme isteği, Beşiktaş cephesini avantajlı konuma taşıyor.


Zeki Çelik İçin Rekabet Büyüyor: Roma 6 Milyon Euro İstiyor
Beşiktaş’ın kadrosuna katmak istediği bir diğer isim ise Roma’da forma giyen sağ bek Zeki Çelik. 28 yaşındaki milli futbolcu için İtalyan kulübü 6 milyon Euro bonservis talep ediyor. Zeki’nin adı daha önce de Beşiktaş ile sık sık anılmış, ancak transfer gerçekleşmemişti. Şimdi ise kulübün bu konuda daha kararlı olduğu gözleniyor.

Bu süreçte yalnızca Beşiktaş değil, İngiltere Premier Lig ekiplerinden Fulham da Zeki Çelik için Roma ile görüşme halinde. Ancak oyuncunun Türkiye’ye dönmeye sıcak bakabileceği kulislerde konuşuluyor.


Solskjaer Raporu Olumlu: İkisi de Sistem İçin Önemli
Beşiktaş Teknik Direktörü Ole Gunnar Solskjaer, hem Salih Özcan hem de Zeki Çelik’i sistemine uygun buluyor. Hem savunma güvenliği hem de yerli oyuncu kotası açısından bu transferler kritik olarak görülüyor. Yönetim, iki oyuncu için bonservis pazarlıklarını sürdürüyor.

Beşiktaş Fibabanka, Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final serisi ilk maçında Galatasaray’ı 91-75 mağlup etti. Mücadelenin ardından siyah-beyazlıların başantrenörü Dusan Alimpijevic, serinin henüz tamamlanmadığını vurguladı.

Üç maçlık seride sadece bir galibiyet aldıklarını hatırlatan Sırp başantrenör, temkinli konuştu:“Üç maç üzerinden oynanan bir seri olduğu için şu an sadece 1-0 öndeyiz. Hiçbir şey bitmedi, hemen bir sonraki maç için odaklanmalıyız. Rakibimiz gerçekten çok yetenekli bir takım.”

Alimpijevic, Galatasaray’ın hücum gücüne de dikkat çekti:“Sezon içerisinde aldıkları galibiyetlerde ortalama 92 sayı ürettiler, dolayısıyla savunma kısmı serinin anahtarı olacak.”

Beşiktaş, serinin ikinci maçında Galatasaray deplasmanına çıkacak.

14 Nisan 2014 tarihinde kulüplere ve taraftarlara uygulanan Passolig sistemi zorunluluğu, 19 Şubat 2024 tarihinde Kulüpler Birliği Vakfı tarafından yapılan resmi açıklamayla duyurularak 2024/2025 sezonunda kaldırılmıştır. Ancak, Beşiktaşımız da dahil olmak üzere neredeyse tüm Süper Lig kulüpleri bu sistemle çalışmaya maalesef devam etmektedir.
Bu zorunluluğun kaldırılmasına rağmen Beşiktaşımızın aynı sistemi kullanmaya devam etmesi, bu sevdadan boykot sebebiyle ayrı kalan Beşiktaşlıların canına tak etmiştir.
2015 yılında GoodFellas olarak çıktığımız bu yolda, maalesef TÜM HÜCRELERİMİZLE protestomuzu sonlandırma kararı aldık. Bu süreçte protestosunu bugünlere kadar sürdüren dostlarımızla birlikte, Beşiktaş özlemine dayanamayan ve yıllardır içerde ve dışarda hakkını veren tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.
2025/2026 SEZONUNDA, TÜM HÜCRELERİMİZLE BEŞİKTAŞ İNÖNÜ STADYUMU KAPALI ÜST TRİBÜNDE YERİMİZİ ALACAĞIZ!
DİPNOT: Kapalı üstün tek kuralı, 90 dakika bağırıp eve kısık sesle gitmektir! Yanımızda veya yakınımızda telefon, kamera çıkarmamanızı tavsiye, maç izlememenizi ise rica ederiz. Eve dönünce özetini izlersiniz…

Bu tweetin ardından Forza Besiktaş Çarşı grubundanda çağrı tweeti geldi:

Tribünlerin Atası Beşiktaş Kapalısı
 Tarihe geçmiştir ki, Beşiktaşımız için on yıllar boyunca kapalı tribün mücadelesi verilmiştir. Kapalı tribün için bedeller ödenmiş, sesimizi, ciğerimizi, yüreğimizi kapalı tribünde Beşiktaşımız için feda etmişizdir. Efsane kapalı tribünle dünyaya nam salmış büyük Beşiktaş tribünü, dün olduğu gibi bugün de kapalının mücadelesini vermeye devam etmektedir.
 Yeni stadyumla birlikte; bedeller ödediğimiz, anılarımızı, dostluklarımızı, sevinçlerimizi, hüzünlerimizi biriktirdiğimiz efsane kapalı tribünümüz, maalesef endüstriyel futbol düzeniyle birlikte müşteri kitlesine kurban edilmiştir. Belirli bir dönemde kombine alan bu kitle, “kombine yenileme” adı verilen saçma satış politikasıyla yıllardır aynı yerden kombine alıp maalesef sadece kantinlere iş yaptırmakta, maç izlemektedir.
 Mevcut yönetimimizden talebimiz açık ve nettir!
 KAPALI ÜST TRİBÜNÜNDEN SATIN ALINAN KOMBINELERIN YENİLENMESİ ACİLEN KAPATILMALIDIR. 
 Kapalı üst, sadece Beşiktaş tribün emekçilerine açılmalıdır. Maç izlemek isteyen, eşiyle veya çocuğuyla maçlara gelen kitle ise tribünün farklı noktalarına kaydırılmalıdır. Beşiktaş tribün emekçilerini tek tribünde birleştirerek eski İnönü ruhunu geri getirmek ve rakip takım ile hakem üzerinde baskı kurmak, özellikle bu sezondan sonra bir zorunluluk hâline gelmiştir
 Yeni sezonda güçlü, coşkulu ve rakip üzerinde baskı kuran bir tribün atmosferi oluşturmak adına Kapalı Üst Tribünden kombilerini Tribüncü insanlara talep ediyoruz!
 Talebimiz; tribünleri harekete geçirecek, maç seçmeden her daim takımının yanında olacak, Beşiktaş’a gönülden bağlı taraftarlara ÖNCELİK tanınması yönündedir.
 1903’ten bu yana taraftarıyla anılan Beşiktaş’ın, özlenen o efsanevi tribün ruhuna yeniden kavuşabilmesi için Kapalı Üst’te yerimizi almak istiyoruz.
 Beşiktaş’a yakışan, özverili ve disiplinli gerçek tribün atmosferini yeniden yaşatmak ve sürdürebilmek adına kombine talebimizi BJK Yönetimi’ne iletiyoruz.
 Futbolcu – Yönetim – Taraftar el ele, hep birlikte zafere!

 Agresif tribün gruplarımızın yaptığı açıklamalar camiada ses uyandırdı ve yönetimden kombineler için düzenleme çağrısı başladı.

2024-2025 sezonu biterken elimizde kalan şey, puan cetvelinden çok hayal kırıklığı oldu. Bu sezon Beşiktaş, sadece saha içinde değil, kulüp zihniyetinde de büyük kırılmalar yaşadı. Bir sezon, bir takımı bu kadar mı zorlar? Evet. Eğer her şey baştan yanlış kurgulanırsa, zorlar.
Bu yazıyı öfkeyle değil, hesapla yazıyorum. Çünkü artık bağırmak değil, anlamak ve anlatmak gerekiyor. Hatalar çoktu. Küçükler büyüdü, büyükler görmezden gelindi. İşte Beşiktaş’ın bu sezon yaptığı en temel hatalar:
1. Sezona Plansız Başlamak
Yönetim, sezonun başında nasıl bir Beşiktaş izleteceğini bile bilmiyordu. Hoca tercihi, transfer planlaması, sistem arayışı... Her şey son dakikaya bırakıldı. Beşiktaş gibi bir kulübün "deneme yanılma" lüksü yoktur ama biz sezon boyunca sadece bunu izledik.
2. Teknik Direktör Krizi
Sezona Bronckhorst ile başladık, sonra bir boşluk, ardından geçici çözümler, en sonunda Solskjaer ismi. Ne yazık ki hiçbir teknik adam, bu takımı hem zihinsel hem fiziksel olarak yukarı taşıyamadı. Solskjaer büyük umutlarla geldi ama bir oyun kimliği oluşturamadı. Bu kulübe modern futbol değil, önce karakter lazım. Onu da göremedik.
3. Transfer Hataları
Bir kulüp, bu kadar rotasyonsuz, bu kadar dengesiz kurulmamalıydı. Sol bekten kanat forvete kadar birçok mevkide ya eksik kaldık ya da yetersiz isimlerle yol aldık. Gelen oyuncuların birçoğu sadece forma giydi, Beşiktaşlı olmadı.
4. Lider Oyuncu Eksikliği
Sahada her şey kötü gittiğinde takımı toparlayacak bir kaptan, bir lider yoktu. Ne soyunma odasında yumruğunu masaya vuracak biri vardı ne de sahada "Bu maçı bırakmayız" diyecek yürek. Takımın başı dağınık, kalbi sessizdi.
5. Taraftarla Bağ Kopması
Beşiktaş taraftarı, her zaman en zor zamanlarda bile armanın arkasında durdu. Ama bu sezon, tribünle takım arasındaki duvar hiç olmadığı kadar büyüdü. Çünkü sahadaki futbol, tribünlere umut değil, öfke taşıdı. Oyuncu-taraftar ilişkisinin bu kadar soğuması, Beşiktaş ruhunun en çok yara aldığı yerdi belki de.
---
Sonuç Olarak:
Bu sezon bize şunu gösterdi: Beşiktaş, sadece skorla değil, ruhla da yenildi. Ama bu camianın en büyük özelliği de budur zaten. Düşer, kalkar. Yenilir, silkinir. Taraftar unutmaz, affetmez ama yine omuzlar.
Artık yeni sezona girerken geçmişin hatalarını, duvara asmalıyız. Unutmadan ama takılı kalmadan. Çünkü Beşiktaş, hatalarıyla değil, dersleriyle ayağa kalkmak zorunda.
Bu sezonun son sözü şu olsun:
“Aynı yanlışları tekrar edenler, yeni bir başarı bekleyemez.”

Beşiktaş, Trendyol Süper Lig’in 38. haftasında deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçının hazırlıklarına bugün yaptığı antrenmanla devam etti.
 BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde Teknik Direktör Ole Gunnar Solskjaer yönetiminde gerçekleştirilen antrenman, kondisyon ve taktik ağırlıklı geçti. Antrenman, koordinasyon çalışmaları ve 5’e 2 top kapma oyunuyla başladı. Ardından yan top organizasyonları ve bitiricilik çalışmalarıyla sona erdi.
 Siyah-beyazlı ekip, Bodrum FK karşılaşmasının hazırlıklarını yarın saat 12.30’da yapacağı basına kapalı antrenmanla tamamlayacak. Beşiktaş kafilesi, aynı gün saat 16.30’da Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan özel uçakla Bodrum’a hareket edecek.

A Millî Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, 2026 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan ABD ve Meksika ile oynanacak özel maçlar öncesinde açıklanan kadroda yer almayan Mert Günok ve Emirhan Topçu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Montella, deneyimli kaleci Mert Günok’un sakatlıklar ve yoğun maç temposu nedeniyle kadroya dahil edilmediğini belirtti: “Mert gibi zor bir sezon geçiren ve ufak tefek sakatlıkları bulunan oyuncuları dahil etmedik. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra pek dinlenme fırsatı bulamamıştı. Onları korumak adına böyle bir karar aldım.”
 
Genç savunma oyuncusu Emirhan Topçu hakkında da konuşan Montella, oyuncunun son dönemde forma giyemediğini hatırlattı: “Emirhan da son 1,5 aydır oynayamadı. Onu kadroya alıp sezon başı riske etmek istemedim. Çok zeki bir hareket olmazdı.”

Beşiktaş, eski oyuncusu Rıdvan Yılmaz’ı yeniden kadrosuna katmak üzere önemli bir adım attı. Milli sol bek ile sözlü anlaşma sağlanırken, transferin resmiyete dökülmesi için artık sadece kulübü Rangers ile yapılacak son görüşmeler kaldı.

 Transfer gelişmesi, spor yorumcusu Serkan Morova tarafından Rabona YouTube kanalında duyuruldu. Morova, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Beşiktaş, Rıdvan Yılmaz ile sözlü olarak anlaşmış durumda. Artık Rangers ile son detaylar konuşuluyor. Beşiktaş’ın önümüzdeki sezonki sol bek rotasyonunda Rıdvan Yılmaz’ın da yer alabileceği yavaş yavaş resmiyete dökülebilir. Rıdvan gelse de Arthur Masuaku devam etmese dahi Beşiktaş’ın bir sol bek transferi daha olacak.”

  Rıdvan Yılmaz’ın transferi, siyah-beyazlıların sol bek hattında yeni bir yapılanmanın da habercisi. Arthur Masuaku’nun takımda kalma ihtimali zayıflarken, Rıdvan’ın gelişiyle bu bölgeye taze bir kan geleceği değerlendiriliyor. Ancak Morova’nın da belirttiği gibi, bu transferle sınırlı kalınmayacak.

 Rıdvan’ın kadroya katılması planlansa da, Beşiktaş teknik heyeti sol bek mevkisine bir takviye daha yapılması yönünde hazırlıklarını sürdürüyor. Masuaku’nun olası ayrılığı halinde, kulübün en az bir sol bek transferi daha gerçekleştirmesi bekleniyor.