Karakartal Forum Portal
Portal
05-31-2025, 11:53 PM
: 0 • : 32
Artık anlamamız gerekiyor:
Bu sezon sadece bir futbol sezonu değildi, bir güven sınavıydı.
Ve ne yazık ki Beşiktaş bu sınavda sınıfta kaldı.
Skorlar, puanlar, sıralamalar… Bunlar elbet önemlidir.
Ama Beşiktaşlı’nın yüreğini kıran şey, alınan mağlubiyetler değil;
O mağlubiyetlerin ardından hâlâ hiçbir şey olmamış gibi davranılmasıdır.
Saha içinde kaybetmek kolay…
Ama taraftarın umudunu kaybettirmek, işte o telafisi olmayan bir yıkımdır.
Biz bu sezon çok maç kaybettik.
Ama onlardan çok daha fazlasını, sezonu yönetenlerin kafasında kaybettik.
Bir sistemimiz yoktu.
Bir planımız yoktu.
Yarına dair bir umudumuz bile çoğu zaman olmadı.
Transferler plansızdı, teknik adam tercihlerinde tutarsızlık vardı,
Gençler ya kenarda çürüdü ya da krizi kurtarma aracı yapıldı.
Taraftar bir gün sabırla bekledi,
Bir gün isyan etti,
Bir gün öfkesini yuttu,
Ama hep oradaydı.
Çünkü bu camia, pes etmeyi değil direnç göstermeyi öğrendi.
Bakın, Beşiktaşlı olmak şampiyonluk kutlamak değildir sadece.
Yenildiğinde de onurlu durmayı bilmektir.
Ama bunu yalnızca taraftardan bekleyemezsiniz.
Sahada, kulübede, yönetim katında herkesin aynı sorumlulukla hareket etmesi gerekir.
Bugün Beşiktaşlı’nın gözleri umut değil, hesap soruyor.
"Yine mi aynı senaryo?" diye soruyor içinden.
Ve bu sorunun cevabı "Evet" olursa, asıl kaybımız şampiyonluk değil;
Taraftarın sabrı, bağlılığı ve inancıdır.
Beşiktaş her zaman yeniden ayağa kalkar.
Ama unutmayın:
Bir takımı yenmek kolaydır,
Bir camianın umudunu yenmek zordur.
Ve Beşiktaşlı, o umudu yitirdi mi, kimseyi affetmez
05-31-2025, 11:39 PM
: 0 • : 36
Bir kulübün başına teknik direktör getirmenin ağırlığı, o ismin geçmişiyle değil, kulübe ne katabileceğiyle ölçülür.  Bu yazıyı yazarken hâlâ içimde bir tereddüt var çünkü ne tamamen sahiplenebiliyorum hocayı, ne de “bırakalım gitsin” diyebiliyorum. İşte sıkıntı da tam burada başlıyor zaten.
Ole, Beşiktaş’ın başına geçtiğinden beri net bir oyun kimliği oturtabilmiş değil.
Bazen topu rakibe bırakıp kontra arayan bir takım izliyoruz, bazen gereksiz bir şekilde topu çevirip pozisyona giremeyen bir Beşiktaş.
Yani plan, maç maç değişiyor; hatta aynı maç içinde bile taktik dağılıyor.
Peki bu tamamen hocanın suçu mu?
Bence hayır.
Çünkü elinde kurguya uygun bir kadro yok.
Amir, savunmanın ortasında kayboluyor
Rashica sürekli çizgide eziliyor.
Ama Ole’nin de ciddi eksikleri var.
1. Oyuncu değişiklikleri hep geç.
2. Takımı fiziksel olarak ayağa kaldıramadı.
3. Genç oyunculara şans vermiyor. Bu da gelecek adına ciddi bir eksi.

Yani ortada ne bir “yapı” var ne de bu yapının “istikrarı”.
Ancak tam da burada bir ayrım yapmak lazım.
Beşiktaş artık hoca kovarak hiçbir yere varamaz.
Yıllardır süren bu döngüden çıkmamız lazım.
Ama “bu sezon da bitsin, sonra bakarız” kafasıyla hareket edilecekse, o zaman ne Ole’ye yazık olur, ne de bize sürpriz olur.
Ole’nin oyun planı netleşmeden, kadro mühendisliği tamamlanmadan kimse ona gerçek adaletle yaklaşamaz.
Ama Beşiktaş da daha fazla hata kaldırmaz.
Ya hocayı destekleyip kurumsal bir akıl oluşturacağız…
Ya da yine sezon ortasında yeni bir sil baştan masalı dinleyeceğiz.
Seçim bizim değil, yönetenlerin.
Ama faturayı her zamanki gibi biz taraftar ödüyoruz.
05-31-2025, 09:12 PM
: 0 • : 20
? 2025 Şampiyonlar Ligi Finali: PSG'den Tarihi Zafer!
? Maçın Özeti 
 2025 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali, Münih’te Allianz Arena’da oynandı. Paris Saint-Germain, Inter Milan’ı tam 5-0 gibi ezici bir skorla mağlup ederek tarih yazdı. Bu galibiyet, final tarihindeki en farklı skorlardan biri oldu.
12’ – Achraf Hakimi’nin erken golüyle PSG öne geçti.
20’ & 63’ – Genç yıldız Désiré Doué, iki golle parladı.
73’ – Kvaratskhelia klasını konuşturdu.
86’ – Senny Mayulu son noktayı koydu.

? PSG’nin İlk Şampiyonlar Ligi Kupası
 Bu galibiyetle PSG, kulüp tarihindeki ilk UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı. Bu başarı, yıllardır dev yatırımlarla peşinde koşulan Avrupa zaferinin sonunda gelmesi açısından büyük önem taşıyor. Sezonu Ligue 1 ve Coupe de France ile birlikte "üçleme" (treble) yaparak tamamladılar.
? Gençlik ve Hız: PSG’nin Silahları
 Luis Enrique yönetimindeki PSG, bu sezon genç isimlere güvenerek rakiplerini adeta boğdu. Doué, Mayulu, Zaire-Emery gibi oyuncular yaşlarına rağmen büyük maç tecrübesi gösterdi. PSG’nin oyunu, dikine hızlı paslarla ve yüksek presle şekillendi.
? Inter Milan: Sahada Kayboldu
 Serie A temsilcisi Inter Milan, turnuvada gösterdiği etkileyici performansı finalde sergileyemedi. Savunmada sık sık dağınık görüntüler verdiler, orta sahada ise PSG’nin baskısına karşı direnç gösteremediler. Kaleci Sommer, farkın büyümesini engellemekte yetersiz kaldı.
? Finalin Atmosferi
 Allianz Arena'daki final atmosferi büyüleyiciydi. Maçtan önce yapılan ışık gösterileri, UEFA'nın özel gösterileri ve tribünlerdeki PSG taraftarlarının yoğunluğu dikkat çekti. Fransız taraftarlar maç bitiminde adeta bayram havası yaşadı.


Luis Enrique'nin Ustalığı: Sessiz Devrimin Mimarı
 Paris Saint-Germain’in 2025 Şampiyonlar Ligi zaferinin perde arkasındaki en büyük isim şüphesiz teknik direktör Luis Enrique oldu. Takımı devler liginde finale taşırken, oturtmaya çalıştığı oyun sisteminin meyvelerini topladı.
? Disiplin ve Denge: Enrique, takım savunması ile hücum organizasyonları arasındaki dengeyi mükemmel kurdu. Yıldızlar geçidi olarak görülen PSG’yi bireysel yetenekten kolektif oyuna geçirdi.
? Gençlere Güven: 2000 sonrası doğan birçok oyuncuya ilk 11'de güvenerek risk aldı. Doué, Zaire-Emery, Mayulu gibi isimlerin parlamasında doğrudan pay sahibi oldu.
? Taktik Esneklik: Maç içinde sistem değişikliklerine gidebilmesi, Inter karşısında da çok net görüldü. Top rakipteyken 4-4-2 savunma, topla çıkarken 3-2-5 dizilimine geçiş PSG’yi durdurulamaz yaptı.
? Büyük Maçlarda Sakinlik: Enrique’nin saha kenarındaki sakinliği ve oyuncularına verdiği güven, özellikle final gibi stresin yüksek olduğu bir maçta belirleyici oldu.
05-31-2025, 08:25 PM
: 0 • : 33
2015–16 sezonunda sadece Beşiktaş’a değil, Süper Lig’e de klas getiren adam: Mario Gomez. O bir santrfordan fazlasıydı. Saha içinde zarif, ceza sahasında katil gibiydi.

⚽️ Oyun Tarzı:

Ceza Sahası Avcısı: Gomez’in en büyük özelliği, ceza sahası içindeki bitiriciliği. Boş alan bulma, savunma arkasına sarkma ve tek vuruş kalitesi, onu ligde bir seviye üste çıkardı.

Topla Az, Golle Çok: Ayağında çok top tutmazdı ama ihtiyaç duyduğunda 2 dokunuşla iş bitirirdi. “Gol sezgisi” kelimesi Gomez için yazılmış gibi.

Zamanlama Ustası: Orta geldiği anda savunmadan yarım saniye önce yerini alması, stoperleri çaresiz bırakıyordu.


? 2015–16 Sezonu (Süper Lig):
– 33 Maç
– 26 Gol
– 5 Asist
– 1 Şampiyonluk

? Futbol Zekâsı & Karakter:

Sahadaki liderliğiyle sadece gol değil, özgüven de kazandırdı.

Gole giderken panik yapmaz, kalecinin hamlesine göre vuruş şekli belirlerdi.

Röportajlarında bile ağırbaşlılığıyla dikkat çekerdi. Klas bir insan, klas bir forvet.


? Beşiktaş’a Etkisi:

O sezon Şenol Güneş’in hücum futbolunun tam göbeğinde yer aldı. Quaresma – Sosa – Oğuzhan gibi ayaklarla kurduğu uyum, Beşiktaş’ı yıllar sonra yeniden şampiyon yaptı.

? Not: O sadece gol atmadı… Beşiktaşlı yaptı. Gidişi içimizi burktu ama bıraktığı iz silinmedi. Mario Gomez, bu kulübün tarihine adını altın harflerle yazdırdı.


---

? “Mario Gomez gibisi bir daha gelir mi?”
Cevap net: Belki santrfor gelir ama Gomez ruhu bir daha zor gelir.
05-31-2025, 12:16 PM
: 0 • : 35
Öncelikle hız. Modern futbolun olmazsa olmazı bu. Hızlı, çevik, rakip savunmayı ceza sahasında ve arkasında zorlayacak bir tip. Sadece bekleyip pozisyon bekleyen değil, pozisyon yaratan, driplingiyle rakibini şaşırtan bir forvet.
İkincisi dayanıklılık ve mücadele. Beşiktaş gibi bir camiada, maç boyunca mücadeleyi bırakmayan, pes etmeyen, her topun peşinden koşan bir forvet lazım. Top geldiğinde onu rakibinden çalan, arkaya koşu yapan, hem alan daraltan hem de takım arkadaşlarına alan açan bir oyuncu.
Üçüncüsü, sadece gol atması yetmez. Takım oyunu oynayan, pası bilen, gerektiğinde takımın oyununu yönlendiren forvet... O yüzden sadece “golcü” değil, aynı zamanda “oyunu okuyabilen” bir isim olmalı. Çünkü Beşiktaş’ta top ayakta dolaşmalı, forvet de bu ritmi belirlemeli.
Dördüncüsü, mental olarak güçlü olmalı. Baskıyı kaldırabilen, kritik anlarda soğukkanlılığını kaybetmeyen, hata yapmaktan korkmayan. Beşiktaş taraftarının beklentisi ağırdır, ama bu oyuncu onlarla bütünleşmeli, sahada canını dişine takmalı.
Son olarak, yaş ve tecrübe dengesi önemli. Ya çok genç, ışığı parlayacak potansiyelde ya da sahada liderlik yapabilecek tecrübeye sahip biri. Arada kalmak, ne genç ne tecrübeli olmak olmaz.
Özetle; Beşiktaş’ın forveti hızlı, mücadeleci, oyunu iyi okuyan, mental olarak dayanıklı, hem golcü hem de takım oyununa katkı veren biri olmalı.
Başka formüller, başka tipler bizi başarıya taşımaz. Çünkü Beşiktaş’ta ruh, karakter ve performans aynı anda olmalı.
05-31-2025, 12:09 PM
: 1 • : 47
Her hafta aynı hikâye. Beşiktaş sahaya çıkıyor, mücadele ediyor, bir şekilde direniyor. Ama sonra bir düdük çalıyor… ya da çalmıyor. Bir pozisyon oluyor… ya da olmuyor. Kamera açısı bulunamıyor, VAR devreye girmiyor, girse bile çağırmıyor.
Ve biz yine soruyoruz:
Bu işin içinde VAR mı var, yoksa sadece vicdansızlık mı?

Bakın, kimse mükemmel hakemlik beklemiyor. Ama en azından eşitlik bekliyoruz. Bir pozisyon bizim aleyhimize çalınıyor, aynısı rakibe çalınmıyor. Bizim oyuncumuz en ufak itirazda sarıyı görüyor, rakip elini kolunu sallaya sallaya itiraz ediyor, bir şey olmuyor.
Ve bu sadece sahadaki hakemle de sınırlı değil artık.
Asıl mesele ekrandaki sessizlikte yatıyor.
VAR odası, adaletin ışığı olması gerekirken, karanlığın sesi haline geldi.

Beşiktaş’ın bu sezon yaşadıkları artık tekil hatalarla açıklanamaz. Bu bir sistem.
Bazı maçlarda nedense o çizgiler bir türlü çekilmiyor.
Bazı açılar kayboluyor.
Bazı fauller sadece “hata” denilerek geçiştiriliyor.
Ama hep aynı takım zarar görüyorsa, bu artık hata değil, düzendir.

Ve ben artık bu düzene isyan ediyorum.
Çünkü bu düzenin içinde futbol yok, vicdan yok.
Sadece susanlar var.
Sadece koltuğunu korumaya çalışanlar var.
Sadece Beşiktaş’a “yine ağlıyorlar” damgası vurmaya çalışanlar var.

Ama biz ağlamıyoruz.
Biz adalet istiyoruz.
Biz sahada ter döken oyuncuların, tribünde yüreği yanan taraftarların emeğinin çalınmasına itiraz ediyoruz.
Çünkü biz biliyoruz ki bu oyun, adaletle güzel.
Ve adaletin olmadığı yerde şampiyonluk değil, utanç vardır.

Bu yazının sonunda bir çağrı yapmak istiyorum:
Beşiktaş yönetimi artık yeni sezonda masaya yumruğunu vurmalı.
Her pozisyonun, her kararın, her sessizliğin üzerine gitmeli.
Çünkü biz her hafta “neden böyle oldu?” diye konuşmaktan, futbol konuşamaz hale geldik.

Yeter artık!
VAR mı gerçekten?
Yoksa sadece bir tiyatro mu oynanıyor?
Vicdan nerede?

Cevabı belli…
Ama kimse konuşmaya cesaret edemiyor.
05-31-2025, 11:30 AM
: 0 • : 26
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, TRT Spor’a yaptığı açıklamalarda, yeni sezon öncesi transfer planlarını ve takım yapılanmasını detaylandırdı. Adalı, santrfor, sol kanat ve orta saha olmak üzere üç kritik bölgeye, doğrudan ilk 11’de forma giyecek oyuncular transfer etmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu transferlerin, takımın sezon boyunca şampiyonluk yarışında kalmasını sağlayacak nitelikte olması planlanıyor. İşte o açıklamalar: "3 iyi transferi kampa yetiştirmeyi planlıyoruz. Öncelikli mevkilerimiz santrfor, sol kanat ve orta saha. Bu 3 bölgeye yapacağımız transferler tartışmasız, net ve direkt ilk 11'e eklenecek isimler olacak." 
Kaynak: (Mustafa Korkusuz)
05-31-2025, 09:13 AM
: 0 • : 20
Ciro Immobile, kendisiyle yolları ayırma düşüncesiyle masaya oturan, Beşiktaşlı yöneticilere kalmaya kararlı olduğunu bildirdi. İşte o açıklamalar: Immobile: “Benim en etkili olduğum yer ceza sahası. Gol atabilmem için bu bölgeye bol bol orta ve pas gelmesi lazım. Beşiktaş’ta yeterince topla buluşamamam gol sayımı düşürdü. Bana bir sezon daha şans verir ve pozisyon hazırlayacak oyuncusu sorununu çözerseniz başarılı olacağımın garantisini verebilirim.” 
Kaynak: (Spor Arena)
05-31-2025, 09:10 AM
: 0 • : 38
Yıldız Sporcular Beşiktaş Tribününde Buluştu
 Türk sporunun iki parlayan yıldızı, Ebrar Karakurt ve Alperen Şengün, sezonları tamamlamalarının ardından soluğu Türkiye’de aldı ve Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı’nın Galatasaray’a karşı oynadığı kritik play-off maçında tribündeki yerlerini aldı. Türkiye Basketbol Süper Ligi play-off çeyrek final serisinin ilk maçında Beşiktaş Fibabanka, ezeli rakibi Galatasaray’ı 91-75 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti. Sahadaki mücadele kadar tribünler de dikkat çekiciydi. Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın enerjik yıldızı Ebrar Karakurt ve NBA’in yükselen Türk yıldızı Alperen Şengün, karşılaşmayı ilgiyle takip etti. 

Ebrar Karakurt: Avrupa’nın Zirvesinden Tribün Coşkusuna
 Sezonu Rusya’nın güçlü ekiplerinden Lokomotiv Kaliningrad ile geçiren Ebrar Karakurt, gösterdiği üstün performansla takımını şampiyonluğa taşıdı. Sezon sonunda kulübe veda eden Karakurt, enerjisiyle sadece sahada değil tribünlerde de etkili. Özellikle Beşiktaş’a olan sempatisiyle tanınan Ebrar, daha önce sosyal medyada yaptığı destek paylaşımları ve futbol derbilerindeki varlığıyla taraftarın da sevgisini kazanmıştı. Galatasaray karşısında parkede mücadele eden Beşiktaş’a coşkulu tezahüratlarla destek veren Karakurt, salonda adeta ikinci altın seti tribünde kazandı.

Alperen Şengün: NBA’de Tarih Yazdı, Beşiktaş’ı Unutmadı
 Alperen Şengün, bu sezon NBA’de Houston Rockets formasıyla büyük bir çıkış yakalayarak hem takımının liderlerinden biri oldu hem de NBA All-Star seçilen ikinci Türk basketbolcu olarak adını tarihe yazdırdı. Şengün, profesyonel kariyerine Beşiktaş altyapısında başladı ve kısa sürede A takıma yükselerek adını duyurdu. Eski kulübüne olan vefasını sürdüren Şengün, serinin ilk maçında Beşiktaşlı taraftarlarla birlikte yerini aldı ve maç boyunca takımını heyecanla takip etti. Hem performansı hem de spora bakışıyla gençlere örnek olan Alperen, bu sezon NBA’de maç başına 21.1 sayı, 9.3 ribaund, 5.0 asist ortalamalarıyla dikkat çekti.
05-31-2025, 08:24 AM
: 0 • : 26
Beşiktaş, Yatırımlar İçin Olağanüstü Genel Kurula Gidiyor 
 Beşiktaş Kulübü, taşınmaz projeleri, yeni yatırımlar ve kira sözleşmeleri gibi önemli konularda yönetim kuruluna yetki verilmesi amacıyla olağanüstü genel kurul kararı aldı. Toplantı, 15 Haziran 2025 Cumartesi günü saat 10.30’da ICC İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, ikinci ve son toplantı 22 Haziran Pazar günü aynı saatte ve yerde çoğunluk aranmaksızın yapılacak.

Gündemde Neler Var? 
 Genel kurulun gündeminde, kulübe ait taşınmazlarla ilgili projeler, BJK Plaza’nın kiralanması, Borsa İstanbul’da halka açıklık oranı konusundaki düzenlemeler, yeni gayrimenkul yatırımları ve mevcut kira sözleşmelerinin uzatılması gibi maddeler yer alıyor. Bu başlıklarda yönetim kuruluna yetki verilmesi, genel kurul üyelerinin oyuna sunulacak. 

Finansal Gelecek İçin Stratejik Adım 
 Beşiktaş Kulübü, 2024-2025 sezonu için 8 milyar 578 milyon lira gelir, 10 milyar 516 milyon lira gider öngörerek 1 milyar 937 milyon lira zarar beklediğini açıkladı. Bu bağlamda, taşınmaz projeleri ve yeni yatırımlar, kulübün finansal sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.

Geçmişteki Benzer Adımlar
 Beşiktaş, daha önce de benzer şekilde taşınmaz projeleri ve yatırımlar için genel kurullarda yönetim kuruluna yetki almıştı. Bu tür adımlar, kulübün uzun vadeli finansal planlaması ve sürdürülebilirliği açısından kritik rol oynamaktadır.